Kocaman bir sürecin içinde, özgürlüğümüzün yerini yeni normal aldı. Tatlı kafe keşifleri balkonlarla sınırlı kaldı, bir çok ekmek yapıldı ve gittiğimiz en uzak yer ne yazık ki market olmaya başladı. Gezip görmeyi, turistliği, yeni bir kültürün keşif heyecanını seven biri olarak  bu süreç özellikle ruhen oldukça yorucu. Siz de benim gibi hissediyor ve içimizden “Artık gitmek istiyorum!”, diye bağırıyorsanız, Kuzey Makedonya’ya gitmeye ne dersiniz?

Pandemide Turistlik İmkanı

Pandemi sürecinden bunalıp, ülke değiştirmeyi kafaya koyduysanız eğer, Makedonya’ya gitmeyi kesinlikle değerlendirmeniz gerek. Kuzey Makedonya uluslararası seyahate izin vermekte ve seyahat esnasında sağlık testi ya da aşı gibi bir şart da koymamaktadır. Ülkeye girişte ve Türkiye’ye dönüşte karantinada kalmanız gerekmemektedir. En güzel kısmıysa, ülke 3 aylık turistik ziyaretler için Türkiye vatandaşlarından vize istememektedir.

Kararlar ve biletler alındıysa gelin beraber Kuzey Makedonya’da nereleri görmelisiniz bakalım.

Makedonya’da Görülmesi Gereken Yerler

-Üsküp

Makedonya denildiğinde akla ilk tabii ki de başkenti Üsküp gelmektedir. 3000 yıl boyunca bağımsızlık savaşı vermiş olan Makedonya’nın kalesi diyebiliriz Üsküp için. Bu tarihi sıkıntısından dolayı Üsküp bir Avrupa havasına sahip değil, öncelikle bunu belirtmek isterim. Şehirin yeni inşa edilmeye başlamış kendi özerk tarihi yapıları, ülkenin bağımsızlığını yeni kazanmış olduğunu çokça hissettiriyor. Fakat bana kalırsa şehirde en çok dikkat çeken şey her yerde heykel olması. Ziyaret ederseniz siz de şahit olacaksınız ki ülkenin bütün işlek yerleri heykellerle süslenmiş.

Olurda Üsküp’e yolunuz düşerse Arkeoloji Müzesi’ni, Makedonya Meydanı’nı, Taş Köprü’yü ve Türk Çarşısı’nda gezmeyi; teleferikle tepeye çıkarak şehri izlemeyi unutmayın. Ayrıca şehre yakın olan Matka Kanyonunu ziyaret etmeyi de es geçmeyin.

-Matka Kanyonu

Üsküp’e 15 kilometre yani sadece yarım saat uzaklıkta olan bu kamyon Kuzey Makedonya rotanıza eklemeniz gereken güzel bir yer daha. Kanyonu kano kiralayarak ya da 14 kilometrelik yürüyüş yolunda kaybolarak keşfedebilirsiniz. Bölgeyi aynı zamanda tekne kiralayarak gezme şansınız da bulunuyor. Kanyon çevresindeyse ziyaret edebileceğiniz 3 manastır var: Aziz Andrew Manastırı, Matka Manastırı ve Aziz Nikola Manastırı.

Ohrid

Kiril Alfabesi’nin doğum yeri olan Ohrid aynı zamanda ülkenin en güzel yeri bana kalırsa. Ohrid bu güzelliğini UNESCO Kültür Miras Listesi’ne adını yazdırarak da kanıtlamış zaten. Ohrid Gölü, hem dünyanın en temiz göllerinden biri, hem de Avrupa’nın en eski ve en derin gölü. Ohrid bir günde gezip bitirebileceğiniz kadar küçük olmasına karşın ülkenin en turistik şehri. Osmanlı’damn kalma Safranbolu tarzı evleriyle şehir oldukça masalsı bir güzelliğe sahip diyebilirim. Buraya yolunuz düşerse dar sokaklarında keyifli bir yürüyüş yapın, kiliseleri keşfedin, Çar Samuel Kilisesi’ni ziyaret edin ve en önemlisi bence mevsiminde gidip Ohrid Gölü’nde bol bol yüzün.

Kuzey Makedonya’da ulaşıma gelirsek Türkiye’den sık sık uçak bileti bulabileceğinizi belirtmek isterim. Üsküp Büyük İskender Havaalanı’na ulaştıktan sonra da rahatlıkla Üsküp’ün merkezine ulaşabileceğiniz otobüsler mevcut. Ayrıca da ülke oldukça küçük olduğu için araba kiralayarak gezme şekli de oldukça popüler ve makul.

Umarım pandemi döneminde bile rahatlıkla gidebileceğiniz Kuzey Makedonya’ya bir gün yolunuz düşer. Her şeyin basit rutinlere döndüğü bu günlerde, en çok da biraz kaçmaya, uzaklaşmaya ihtiyacımız var. Bol bol kaçtığımız, bol bol uzaklaştığımız günlerin biran önce gelmesi dileğiyle, sağlıkla kalın.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu girin
Lütfen adınızı girin