Hiç tren seyahati yaptınız mı? Otomobil ve uçak seyahatleri ile kıyaslandığında çok daha romantik ve keyifli olan tren gezileri son dönemde ülkemizde de oldukça popüler. Tıpkı Tükiye’deki Doğu Ekspresi gibi Avrupa’da da farklı yönleriyle öne çıkan tren rotaları mevcut. 1. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Avrupa’da demir yolu taşımacılığına önem verilmesi bu rotaların sayısının daha da artmasını sağlıyor. Avrupalıların bu demir yollarını sürekli olarak geliştirmesi sayesinde de bugün hala tüm dünyadaki gezginler tarafından merakla takip ediliyorlar. İşte Avrupa’nın kartpostallık tren rotaları.

Alplerin Arasında Kıvrılın: Glacier Express

Türkçe’ye Buzul Ekspresi olarak çevirebileceğimiz bu rota İsviçre’de bulunuyor. Yolculuğunuz esnasında yavaş yavaş ilerleyen trende dar virajlardan ve derin vadilerden geçmenizi sağlıyor. Yolculuk boyunca geçtiği 91 tünel ve 291 köprü ise dünyanın en yavaş rotalarından biri oluşunun sebebini açıklıyor. Bu mükemmel rotada aceleye ihtiyaç duymadan geçireceğiniz saatler Alpleri görmek için sıra dışı bir yolculuk sunuyor. Zermatt ile St. Moritz arasında gidip gelen trenin çatısına kadar uzanan geniş pencereleri ise sizi manzaradan mahrum bırakmıyor. Ren Nehri’nin doğduğu Oberalp Geçidi, Ren Vadisi ve Matterhorn Dağı’nı izleyeceğiniz bu yolculuk yaklaşık 7 saat sürüyor.

Tadına Doyulmayacak Manzaralar: Flam Demir Yolu

“Neden bu kadar kısa sürdü?” diyeceğiniz türden bir seyahate hazır olun. Tadına doyamayıp birkaç kez git gel yapma ihtimaliniz bile olabilir. Yalnızca 20 kilometre uzunluğunda olan Flam Demir Yolu, yol boyunca kuzeyin doyumsuz manzarasını sunuyor. Dünyanın en dik demir yollarından biri olan destinasyon, Norveç’in batısında bulunuyor ve mevsime göre beyaz ya da yeşil renkte bir kartpostal gibi duruyor. Aurlandsfjord’un ucunda yer alan Flåm kasabasından başlayarak Myrdal Dağ istasyonunda son bulan rota yaklaşık 50 dakika sürüyor. Fakat bu kısa sürede hem fiyortları hem de muhteşem dağ manzaralarını görebiliyorsunuz. Bisiklet sporunun popüler olduğu bölgede bulunan Rallar Road’dan da geçen tren yolu, 20 tünelden oluşuyor ve her tünel çıkışı size bambaşka bir manzarayı getiriyor. Eğer bu kısa süreli rota size yeterli gelmezse son istasyon olan Myrdal’dan hareket ederek Oslo’ya da gidebilirsiniz.

Demiryolunda Lüksün Tadı: Royal Scotsman

Royal Scotsman diğer demir yolu rotalarından biraz daha farklı. Yaşamın nispeten pahalı olduğu Birleşik Krallık’ta, İskoçya’da bulunan bu rotada çok özel bir yolculuk yaşayacaksınız. Diğer rotalara göre pek ucuz olmasa da verdiğiniz parayı fazlasıyla hak ediyor. İskoçya’nın başkenti Edinburgh’tan yola çıkan farklı trenler arasında ülkenin dağlık bölgelerine yol alan farklı rotalar seçebilirsiniz. Yolculuk boyunca, doğasına hayran olacağınız minik İskoçya köylerinde verdiğiniz molalar unutulmayacak türden. Ayrıca İskoçya’ya gelmişken ve bu köylere uğramışken başka yerde bulamayacağınız türden viskiler tadabilirsiniz. Duraklarda aldığınız viskileri özel vagonunuzda lüks bir ortamda içerek bambaşka bir tren yolculuğu yaşayabilirsiniz. Trende Bamford Haybarn Spa adında bir de spa salonu olduğunu da hatırlatmak gerekiyor.

Göl Kıyısında Masalsı Yolculuk: Black Forest

Almanya’nın güneyinde bulunan Black Forest yol boyunca sonsuzmuş gibi gelen bir orman manzarası ile Avrupa’nın kartpostallık tren rotaları arasında yer alıyor. Bu rotanın en mükemmel bölümünü ise Konstanz Gölü’nün kıyısında geçen kısmı oluşturuyor. Bir tarafınızı göl diğer tarafınızı ormanın süslediği rotada gözünüzü dışarıdan almanız pek mümkün değil. Doğası ile Almanya’da öne çıkan Offenburg ve Konstanz şehirleri arasındaki rota, şirin ve küçük Alman köylerine de sizi misafir ediyor. Kayalıklar, ormanlar, köyler arasında yolculuk yapacağınız bu trende atıştırmalık aracı, duş ve klima gibi imkanlar da bulunuyor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu girin
Lütfen adınızı girin