
Unesco, 1972 yılından bu yana dünya mirası olarak kabul ettiği kültürel doğal varlıkları yayımladığı bir listeyle koruma altına alıyor. 2015 yılı itibariyle 1031 kültürel ve doğal varlık Unesco Dünya Mirası Listesi‘nde yer alırken bunların 15 ise Türkiye’de bulunuyor.
İstanbul’da Tarihi Yarımada’da yer alan Ayasofya, Hipodrom, Küçük Ayasofya, Aya İrini ve Topkapı Sarayı Arkeolojik Park koruma altındadır. Bu çok bilinen eserlerin yanında, İstanbul’da Ayasofya’dan sonra en eski tarihi yapı ve Pantokrator Manastırı Kilisesi olarak da kullanılan Zeyrek Camii ve çevresi de Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
İstanbul’dan listeye eklenen bir diğer yapı ise klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden sayılan ve Mimar Sinan tarafından inşa edilen Süleymaniye Külliyesi’dir. 1985 yılında listeye dahil olan eserlerden bir diğeri de Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’dır. 1228 yılında inşasına başlanan eserlerin işlemelerinin ihtişamını en iyi Evliya Çelebi’nin şu sözleri anlatır. “Üstad, mermer bu camiye öyle emek sarf edip, kapı ve duvarları öyle nakış bukalemun eylemiş ki, methinde diller kısır, kalem kırıktır.”
Çorum’da bulunan ve Hitit İmparatorluğu’nun önemli merkezlerinden birisi olan Hattuşa 1986 yılında Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil ediliyor. Asur, Frig, Hitit, Galat, Roma ve Bizans kültürüne ilişkin kalıntılarının bulunduğu yerleşim yeri insanlığın yolculuğunu anlatıyor.
Doğanın Mirası Dünyanın Mirası
Listeye dahil edilen bir diğer kültürel varlık Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Nemrut Dağı’dır. Nemrut dünyada güneşin en güzel doğduğu yer olmanın ötesinde üzerinde bulunan Yunan ve Pers tanrılarına ait heykellerle listede yer almayı hak ediyor.
Türkiye’den listeye dahil edilen diğer doğal varlıklar 1985 yılında listeye eklenen Göreme Milli Parkı ve Kapadokya ile 1988 de listeye dahil edilen Pamukkale’dir. Kapadokya olağanüstü şekiller barındıran doğal yapısı ve tarihi dokusu ile de ilgi çekici mekanları barındırıyor.
Antik Çağ’dan Günümüze
Türkiye’de yer alan antik kentlerin belki de en görkemlisi olan Efes, 2015 yılında listeye dahil edilen kültürel varlıklardan birisidir. 9000 yıl boyunca insanların yerleşimine ev sahipliği yapan Efes, tarih öncesinden başlayan yolculuğuna Helen, Roma, Bizans, Osmanlı kültürlerini de dahil ederek günümüze erişmiştir.
Fethiye’de bulunan Likya’nın önemli şehri Xanthos Leto, Artemis, Apollon tapınaklarının kalıntılarını taşımasıyla 1988 yılında listeye girmiştir.
Listede Türkiye’den bulunan bir diğer yerleşim bölgesi ise Konya’da yer alan Çatalhöyük Neolitik Kenti’dir. 2012 yılında Unesco Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen kentin en büyük özelliği olarak M.Ö. 7400 yılına uzanan geçmişi gösterilebilir. Yine Ege Bölgesi’nde yer alan ve 2014 yılında listeye dahil edilen Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı Helenistik dönemden Osmanlı’ya pek çok kültürün izlerini taşıyor.
1998 yılında listeye dahil olan Troya da 3000 yılı aşan tarihiyle dünyanın en eski antik yerleşimlerinden birisidir. Troya Tunç Çağı ile başladığı tarih yolculuğuna tüm görkemiyle devam ediyor. Listeye 1994 yılında dahil olan Safranbolu Türk kentsel tarihinin hala yaşayan bir örneği olarak oldukça önemlidir. Ahşap yığma evlerin, konakların, anıtsal binaların yer aldığı şehir aynı zamanda bir bütün olarak sit alanı ilan edilmiştir.
2014 yılında listeye dahil edilen Bursa ve Cumalıkazık, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunu temsil eden bölgeler olma açısından da oldukça önemlidir. Listeye 2011 yılında dahil edilen, Selimiye Camii ve Külliyesi Mimar Sinan tarafından inşa edilen Osmanlı döneminin en önemli anıtsal yapısı olarak dikkatleri çekiyor. Yedi bin yıllık geçmişiyle Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri 2015 yılında listeye dahil olurken kale surları ve burçları ilk günkü varlıklarını orijinal bir şekilde muhafaza ediyor.