Şimdi Avrupa’nın tam zamanı diyorsanız sizin için seçtiklerimizi muhakkak okumalısınız. Her biri birbirinden güzel ve eğlenceli Avrupa şehirlerinden bir tanesi illa ilginizi çekecektir. Romantik ve tarih kokan sokakları dışında, doğal güzellikleri ile de övgü alan bu şehirler aynı zamanda canlı sosyal hayatları ve şehir müzeleri ile de her yıl turist akınına uğruyor. Türkiye’den her gün uçuşların olduğu şehirlerde ulaşım imkanları ise yaygın ve hızlı toplu taşıma araçları nedeni ile oldukça kolay oluyor. Her bütçeye uygun konaklama ve yeme-içme alternatifleri sunan şehirler için Schengen vizesi aranan tek koşul olarak karşımıza çıkıyor.

Bir Avrupa Klasiği Paris

Bir Avrupa Klasiği Paris

Avrupa seyahati denince ilk akla gelen Fransa’nın başkenti, Avrupa’nın gözbebeği Paris oluyor. Her sokağı tarihi binalar ile dolu bu şehir romantik bir kaçamak isteyenler için en ideal destinasyon olarak kabul ediliyor. Hemen hemen tüm havayolları ile her bütçeye uygun uçuş fırsatları bulunan şehir, aynı zamanda her bütçeye uygun konaklama alternatifleri de sunuyor. Champ Elysee Caddesi, Louvre Müzesi, Eyfel Kulesi, Arc De Triomphe, Sacre Coeur, Notre Damme Katedrali, Lüksemburg Bahçeleri, Moulin Rouge ve D’Orsay Müzesi ise şehirde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Canlı ve renkli gece hayatının yanı sıra birbirinden şık kafe ve restoranları ise dünyanın önemli lezzet durakları arasında kabul ediliyor. Şehrin her yanını kapsayan metro altyapısı ve hemen hemen her sokakta var olan metro girişleri şehir içinde dolaşmayı pratik bir hale dönüştürüyor. Eğer şehir dışına çıkmak ve meşhur Versailles Sarayı’nı görmek isterseniz ulaşım kesinlikle zor olmuyor. Bilakis şehir merkezinden kolaylıkla entegre olunan kısa ama keyifli bir tren yolculuğunun sonunda saraya ulaşılıyor.

Eyfel Kulesi

Müziğin Sınırsız Cazibesi Viyana

Şimdiye kadar Viyana’ya gitmediyseniz artık gitme vaktiniz gelmiş demektir. Her köşesinden müzik ve sanat fışkıran bu şehir, eskiyi en iyi koruyarak modern yaşama en iyi adapte olan dünya şehirleri arasında kabul ediliyor. En mütevazi bütçeye uygun konaklama imkanları dahi sunan Viyana’ya ulaşmak ise hiç sorun olmuyor. Her gün uygun fiyata uçuş bulmanın mümkün olduğu şehir, müzik tutkunlarına olduğu kadar gurmelere de hitap ediyor. Belvedere, Horfbutg ve Schönbrunn Sarayları,  Kunsthistorisches Müzesi, Leopold Müzesi, Avusturya Milli Kütüphanesi, Aziz Stephen Katedrali, Stadt Park ve tabi ki Winer Staatsoper (Viyana Devlet Operası) mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Şehrin metro ve tramvay hattı her yeri kapsadığı için keyifli ve ucuz ulaşım ise turistler için Viyana’nın en cazip yanlarından birisi olarak görülüyor.

Müziğin Sınırsız Cazibesi Viyana

Kafka’nın İzinde Prag

Avrupa’nın kalbi Altın Şehir Prag, gezi listenizde muhakkak yer almalı. II. Dünya Savaşı’nı en az hasarla atlatan tek Avrupa şehri, bugüne kadar koruyabildiği tarihi binaları ile masal şehir olarak da anılıyor. Her gün düzenli uçuşlar ile gidilebilen Prag’da her bütçeye uygun son derece keyifli konaklama mekanlarının bulunması ise şehrin turistler için cazibe merkezi olmasına sebep oluyor. Prag’ı ikiye bölen Vltava Nehri ve üzerindeki köprüler şehrin en romantik yeri olarak kabul ediliyor. Sokakları adeta bir açık hava müzesi olan Prag’ın her semtinde, her sokağında tarihin derin izlerini keşfetmeye doyum olmuyor. Ama Prag’a gelindiğinde hiçbir turist ünlü yazar Franz Kafka’nın evini ziyaret etmeden dönmüyor. Bu büyülü ve romantik şehrinin diğer önemli durakları arasında ayrıca Prag Kalesi, Charles Köprüsü, St. Nicholas Kilisesi, Mala Strana Köprü Kulesi, Petrin Kulesi, Rudolfinum Konser Salonu, Orloj ve Eski Kent Sarayı, astronomik saat, eski kent meydanı, ulusal tiyatro ve ulusal müze yer alıyor. Şehir içinde tek bir biletle tramvay, metro ve otobüs hatlarını kullanarak rahatça dolaşılabiliyor.

Kafka'nın İzinde Prag