Bir müzeye girdiniz, orada heykeller ya da yağlı boya tablolar görmeyi bekliyorsunuz; fakat o da ne? Müzenin odalarında aklınıza hayalinize sığmayacak bir sürü tuhaf şey bulunuyor. Kadın saçları, birbirinden ilginç modern sanat eserleri, kar tanesi fotoğrafları ya da rüya dehlizleri; dünyanın dört bir yanında karşılaşabileceğiniz farklı müze konseptlerinden yalnızca birkaçı. Öyleyse ayrıntıları öğrenmeye hazır olun! Sürpriz peşindekiler dikkat: Dünyanın en tuhaf müzeleri aklınızı başınızdan alacak!

80’ler Efsanesi ile Tanışın: David Hasselhoff Müzesi

Konuşabilen, kendi kendine kararlar vererek sahibi Micheal Knight’ı türlü türlü beladan kurtaran Kitt’i anımsamayan yoktur. 80’li yıllarda yüz binleri kendine hayran bırakan, daha sonra ise dillere destan olan Kara Şimşek’i kim unutabilir ki! Peki ya Sahil Güvenlik dizisini hatırlamayan var mı? Bir nesli televizyon başına kilitleyen dizilerin yıldızının fotoğrafları ve eşyalarından oluşan bir koleksiyona sahip olan David Hasselhoff Müzesi; Kara Şimşek ve Sahil Güvenlik efsanesini size yeniden yaşatacak. Yıldızın hayranlarının gözlerinin yaşarmasına neden olacak, yeni nesillerin ise geçmişe yolculuk yapmasını sağlayacak bu müzede kaybolmak isteyeceksiniz.

Berlin’de bulunan müzede; birbirinden güzel kostümler, imzalı fotoğraflar ve Hasselhoff’un işlerinden enstantaneler taşıyan koleksiyonlar sergilenen parçalardan yalnızca birkaçı. Dünyanın en ilginç müzelerinden biri olan David Hasselhoff Müzesi size ışıltılı bir geçmişin kapısını aralayacak.

İlginç Bir Aşk Öyküsüne Yolculuk Yapın: Avanos Saç Müzesi

Kapadokya’da bir çömlekçi ustasının kavuşamadığı sevgilisi ile yaşadığı romantik anıların bir parçası olmak ister misiniz? Avanos’ta bulunan ve dünyanın en tuhaf müzeleri arasında yer edinmeyi başaran Saç Müzesi sizi romantizm ve tutkunun ortasına düşürecek cinsten. Çömlekçi Galip’in eski aşkından hatıra olarak bir tutam saç alması ile başlayan koleksiyon kendisini ziyaret eden kadınların bu hikayeden etkilenerek saçlarını bırakması ile genişlemeye başlıyor ve ortaya muazzam, eşine başka hiçbir yerde rastlanmayacak türden bir müze çıkıyor. Siz de farklı ve bir o kadar da orijinal olan bu müzeye bir tutam saç bağışlayarak Çömlekçi Galip ve sevgilisinin içleri ısıtan aşk hikayesine kısa bir yolculuk yapabilir, Avanos otellerinde konaklayarak bu müzeyi gezip büyüleyici bir ortamda bulunabilirsiniz.

Doğanın En İnce Detayları ile Büyülenin: Kar Tanesi Müzesi 

Kar tanelerinin her birinin şekli eşsiz. Birbirine benzemediği halde bütünü ile bir rüyaya dönüşebilen bu doğa harikalarını yakından gözlemleyerek doğanın büyüsüne kapılmak ise “Snowflake Museum” sayesinde hiç de zor değil. Bölgenin önemli bilim adamlarının girişimleri ile ortaya çıkan müze; Japonya’da bulunuyor. Aynı zamanda bilimsel toplantılar ve gösterilerin de yapıldığı müzede göz alıcı güzellikteki kar tanelerinin defalarca yakınlaştırılarak çekilmiş fotoğrafları sergileniyor. Müzede teknolojik işlemler sayesinde bozulmadan tutulan kar tanelerinin kendileri de bulunuyor. Her biri sanat eseri gibi görünün kar tanelerine aşık olmadan müzeden çıkmanız neredeyse imkansız! Doğayı ve bilimi yeniden keşfetmek için Kar Tanesi Müzesi oldukça iyi bir alternatif.

Dünya Tarihinin Karanlık Yüzüne Tanıklık Edin: Bunk’Art 

Komünist dönemdeki Arnavutluk’un gerçek yüzünü yansıtan Bunk’Art Müzesi görebileceğiniz en tuhaf yerlerden biri. Zamanında sığınak olarak kullanılan, kubbe şeklinde görünen ve yer altına doğru ilerleyen müzede Enver Hoca döneminden kalma askeri teçhizatlar, devlet belgeleri, fotoğraflar ve dinleme cihazları bulunuyor. Baskıcı rejimin kurbanları ile ilgili saklı tutulan kanıtların da sergilendiği müze Soğuk Savaş yıllarının karanlık günlerinin izlerini taşıyor. Her bir adımında sizi derinden etkileyecek olan Bunk’Art gibi pek çok eski sığınak da Arnavutluk’ta müze haline getirilmiş durumda. İnsanlık tarihinin karanlık tarafını keşfetmek isteyenler için bu müze son derece doğru bir seçim.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu girin
Lütfen adınızı girin