
Eğer siz de kendinizi evinizde hissedebileceğiniz bir ortamda, loş ışıklar altında bir şeyler içip sohbet etmek istiyorsanız “pub” kültürüne merhaba deyin! Bar ve meyhane kültüründen farklı bir içeriği olan pub, sosyalleşmenin ve aynı zamanda bireysel vakit geçirmek isteyenlerin uğrak mekanı… İrlanda ve İngiltere’de oldukça eskiye dayanan pub kültürünün tarihi gelişimi ve zenginleşen tüm öğelerini bu yazıda sizlerle buluşturuyoruz. Pub Kültürü ile Büyüleyen Ülkeler: İrlanda ve İngiltere!
Nedir Bu Pub Kültürü?
Pub kültürü ve tarihi çok eskilere dayanmakla birlikte, birbirinden farklı isimler çerçevesinde gelişerek bugünkü halini alıyor. İngilizcedeki “public house” un kısaltılmış hali olan pub; loş ışıkları, uzun bar tabureleri ve deri koltukları, bar masasındaki şişeler ve samimi ambiyansıyla geçmişten günümüze oturmuş bir yapıya sahip. Önceleri Anglosakson kültürün bir parçası olan ve “Alehouse” adı verilen bir yapıda olan pub’lar; içerisinde biraların üretildiği evler ve bu evlerin çevresinde buluşan mahallelinin merkez bölgesi gibiydi. Bu yapıdan sonra ise seyahat eden insanların konaklaması için “inn” ve “tavern” denilen mekanlar oluşmaya başladı. Seyahat eden yolcuların konaklamak için tercih ettikleri inn ve tavern, bira ve yemek de sunmaya başladı. Günümüzdeki pub isimlerinin çoğunun içerisinde hala “inn” kelimesi geçiyor.
Pub Kültürünün Başkenti: Dublin
İrlanda’nın başkenti Dublin yalnızca tarihi yapıları ve doğal güzellikleriyle değil, samimi insanlarıyla da içinizi ısıtacak bir şehir. Pub’ları ve barlarıyla dillere destan… Eğlenceli sokakları ve dolup taşan pub’larıyla sizleri burada adeta bir festival görüntüsü karşılıyor. Gece hayatıyla meşhur bir şehir olan Dublin’de hava 22:30’da kararıyor ve kimse barları doldurmak için akşamı beklemiyor.
İrlanda’nın Athlone Westmeath şehrinde bulunan Sean’s Bar; 1115 yıllık tarihi ile dünyanın en eski barı unvanını elinde bulunduruyor. Guinness tarafından da onaylanmış olan bu unvan sayesinde mekanı dünyaca ünlü kişiler ziyarete geliyor. İrlanda’nın en uzun nehri olan Shannon Nehri kıyısında bulunan Irish Pub, ziyaretçi kotasını çoktan aşmış durumda. Sean’s Irish Pub’ın sahibi Paul Donovan, mekanın ambiyansını şu cümlesiyle ziyaretçilerine açıklıyor: “Buraya kimin, ne zaman geleceğini asla kestiremezsiniz; burada kiminle karşılaşacağınız hiçbir zaman kesin olamaz.” Dublin gezinizde ilk sırada yer vermeniz gereken Irish Pub, seyahatinize harika anıları ilave edecektir.
Klasik İngiliz Publarından Tarihi Bir Merdivene Doğru Çıkmaya Hazır Mısınız?
İngiliz halkının sosyal yaşantısı pub çevresinde dönüyor. Londra sokaklarında hangi yöne baksanız sizleri bir pub karşılıyor. Asırlar boyunca orada yiyip içer, sosyalleşir, politika yapar ve kimi zaman da kafa dinler İngiliz insanı… Gündüz 11:00 civarında açılan İngiliz pubları, belirlenmiş kanuna göre bir saat bile olsa açılmak zorunda, eğer açmazsa lisansını kaybediyor! Dart, snooker ya da pool oynanabilen publarda yemek servisi de yapılıyor. İngiltere pub’larında pazar yemeği yemek, buraya yolu düşenlerin mutlaka deneyimlediği bir etkinlik. Yalnızca içkiyle değil yemek kültürleriyle de birleştirince, kusursuz hizmet veren pub’lara, farklı bir kültürün tarihini tatmak isteyenler mutlaka uğruyor.
Ye Olde Cheshire Cheese, Londra’da tarihi bina statüsüne sahip bir pub. Burası 1500’lü yıllarda açılmış fakat 1666’daki büyük yangından sonra yeniden inşa edilmiş. Mark Twain, Charles Dickens, Sir Arthur Conan Doyle gibi ünlü yazarların sürekli geldiği mekan, merdivenler ve pasajlarıyla bir labirenti andırıyor. 6 katlı binadan oluşan pub, bardan çok müze görünümüyle dikkat çekiyor. İçeriye girdiğinizde sizleri karşılayan birbirinden egzotik portreler, yanan bir kömür ateşiyle ahşap atmosferi ve zemindeki talaşların tarih kokan havası görenleri büyülüyor.