
Bembeyaz karlar bazıları için evden çıkmama sebebiyken sizin için tatil planı mı demek? Kış turizmi tam size göre mi? Türkiye’yi karış karış dolaştınız ve artık yeni bir heyecan mı arıyorsunuz? O zaman kahvenizden bir yudum alın, çünkü bu yazı tam size göre! Kışın da tatil heyecanını kaybetmeyenler için 3 farklı bölgeden, 3 farklı bütçeye göre, 5 kayak merkezi önerisi!
Bulgaristan – Bansko & Pamporovo
269 km ile en uzun üçüncü sınır hattına sahip olduğumuz Bulgaristan, son dönemde artan popülaritesiyle artmasıyla pek çok kayak severin uğrak noktası oldu. Bölgede birçok keseye ve beklentiye uygun kayak merkezleri mevcut. Bulgaristan’ın ülke olarak uzun süredir turizme yatırım yapması Türkiye’den ve Avrupa’dan da pek çok kayakçının ilgisini çekmeyi başardı. Balkanların kayak konusunda en iyi ülkelerinden Bulgaristan’dan iki önerimiz olacak.
Bu önerilerden ilki Bansko. Bansko için rahatlıkla Bulgaristan’ın Uludağ’ı diyebiliriz. Ülkenin UNESCO korumalı Pirin Dağı’nın eteklerinde yer alan Bansko, toplam 70 km’lik yedi mavi, beş kırmızı ve iki siyah pistiyle yeni öğrenmeye niyetlilere de tecrübeli kayakçılara da uygun seçenekler sunuyor. 2013’ten beri Dünya Kayak Ödülleri’nde Bulgaristan’ın en iyi kayak bölgesi seçilen Bansko‘nun, kayak dışı aktivitelerinin çeşitliliğiyle de Uludağ’a benzediğini söyleyebiliriz. Birkaç sene önce Türkiye’deki tesislerin neredeyse tamamından ucuz olan Bansko, Euro’nun artışıyla eskisi kadar hesaplı değil ancak hala Türkiye’deki birçok tesisten kayda değer şekilde ucuz olduğu bir gerçek. Eğer kayak güzel ama ben hava karardıktan sonra da güne devam etmek isterim diyenlerdenseniz, Bansko sizin için uygun seçenek olabilir!
Bulgaristan’dan ikinci önerimiz Pamporovo. Ülkenin güneyinde yer alan Pamporovo, toplam 25 km’lik pistleriyle Bansko kadar fazla seçenek sunmuyor ancak bu bölgede de her seviyeden kayakçının kendilerine uygun pistler bulması mümkün. Bansko’ya göre daha sakin ve huzurlu bir bölge olan Pamporovo, aynı zamanda dünyada 100 günün üzerinde güneş alan nadir merkezlerden biri. Kış tatiline gideceksem kayak benim odak noktam olur, bütün planımı kayağa göre yapar, akşamları da dinlenirim derseniz Pamporovo en hesaplı seçeneklerinizden biri olacaktır!
Avusturya – St. Anton & Sölden
Balkanlar’dan yavaş yavaş Alplere geçiyoruz. Alplerin sınırlarında, Avustralya’nın St. Anton bölgesindeyiz. Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim, burada kayak sevin ya da sevmeyin herkesi memnun edecek güzellik mevcut! Avrupa’da kış sporlarının en önemli merkezlerinden biri olan St. Anton, sadece toplamda 340 km’yi bulan pistleriyle değil merkezinde yer alan ve her damak tadına hitap eden restoran ve bar seçenekleriyle de tatilcilerin beklentilerini fazlasıyla karşılayacaktır. “İyi güzel anlatıyorsun ama buralar pahalıdır” diyenler için henüz fiyatların cep yakan boyutta olmadığını, iyi bir araştırmayla hem merkezi hem de kaliteli oteller bulunabileceğini hatırlatmak isteriz.
Yine Avusturya’dayız. Tıpkı Bulgaristan’da yaptığımız gibi burada da bir hareketli merkeze karşılık bir de sakin ve kayak odaklı bir merkez tavsiyesinde bulunacağız. Avusturya’nın sakin merkezi de Sölden. 3000 metrenin üstünde yer alan Sölden, hemen hemen yılın her döneminde yağış alan bir merkez. Bu merkezi diğerlerinden farklı kılan bir diğer özelliği de sunduğu bol kar ve pist dışı kayak seçenekleri. Son olarak fiyat konusunda St. Anton’a göre biraz daha uygun olduğunu da ekleyebiliriz.
İsviçre – St. Moritz

Geldik kayak denince ilk akla gelen bölgeye. Son önerimiz İsviçre Alpleri’nden olacak. Dünyanın en köklü tesislerine sahip olan St. Moritz pek çok kayak sporcusunun da antrenman merkezi. Ancak bu gözünüzü korkutmasın, St. Moritz’de başlangıç seviyesinde de pek çok pist mevcut. Hatta yeni başlayan pistlerinin Dünya’daki pek çok yerden çok daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Evet, ucuz olduğunu söylemek pek mümkün değil ancak İsviçre Alpleri’nde yaşanacak bu deneyim, bu zamana kadar yaşadıklarınız arasında en iyisi olabilir!