Yeni yıl demek yeni festival takvimi demek. İşini bilen müzik tutkunları kendi takvimlerini hazırladı, yıllık izinlerini bu takvime göre ayarladı bile! Siz bu konuda biraz geride kaldıysanız ya da bu sene ilk defa böyle heyecan ve ritim dolu bir maceraya atılmaya niyetliyseniz bu yazımız size rehber olabilir. Ancak unutmayın, bunlar buzdağının sadece görünen kısmı! Tüm yıl boyunca dünyanın dört bir yanından bedeninizi harekete geçirecek müzikler yükseliyor olacak. İlerleyen zamanlarda buradan daha farklı müzik festivallerine göz atacağımızın müjdesini de vermiş olalım! 😊 Şimdi hazırsanız listemize başlıyoruz!

Tomorrowland Winter

Artık ikonlaşmış Tomorrowland festival ailesinin yepyeni üyesi! İlki geçtiğimiz sene düzenlenen Tomorrowland Winter, festivaller için tahmin edemeyeceğiniz bir lokasyonda, Fransız Alpleri’nde sizi bekliyor! 

EDM olarak da bilinen elektronik dans müziğin başrollerini kartpostallık bir manzaraya taşıyan festivalde müzik tek eğlence sebebiniz olmayabilir. Armin Van Buuren, Kungs, Martin Garrix, Afrojack gibi soğuğu unutturacak DJ’leri dinlemenin yanında kilometrelerce uzunluktaki pistlerde kayak hünerlerinizi gösterebilirsiniz. Tabii kayak işini fazla uzatmamakta fayda var, hayatınızın en özel festivalini kaçırmak istemezsiniz!

Hazır yolunuz Fransa Alpleri’nden geçmişken Grenoble şehrini ziyaret etmeyi unutmayın. Drac ve Isere nehirlerinin ortasında yer alan bu küçük şehirdeki Grenoble Sanat Galerisi’ni ziyaret edebilir, Picasso ve Andy Warhol başta olmak üzere ikonik sanatçıların çeşitli eserlerini görebilirsiniz.

Coachella

Rotamızı yeni kıtaya çevirdiğimizde Coachella’dan daha iyi bir seçenek bulmak zor! Müzikal bir kutlama olarak anılan bu “efsane” festivale herhangi bir müzik tutkununun “Ölmeden Önce Yapılacaklar” listesinde görme şansınız oldukça yüksek!

 

20 yıldan fazla süredir ana sahnesinde Prince, Bob Dylan, Radiohead, Beyonce, Daft Punk gibi müzik dünyasının trend belirleyen isimlerini ağırlayan festival bu sene de Kaliforniya’nın sıcaklarını son ses müzikle serinletmeye hazırlanıyor. Frank Ocean, Travis Scott, Calvin Harris, Lana Del Rey ve Thom Yorke’un açıklanan listeden rastgele seçtiğimiz isimler olduğunu söylesek yıllık izniniz için düşündüğünüz tarihi bir kez daha gözden geçirir misiniz? “Evet!” dediğinizi duyar gibiyiz!

Kaliforniya’ya kadar gitmişken San Francisco’ya uğramayı unutmayın. Filmlerde görmeye alışık olduğumuz kırmızı rengiyle aklımıza kazınan Golden Gate’den geçip, kimse kaçamaz denilen ünlü Alcatraz cezaevini gezebilirsiniz.

Glastonbury

İsmini duyduğunuz an sizi heyecanlandıran, yıllara meydan okuyan bir festival! 1970’ten bugüne kadar düzenlendiği şehrin ismiyle anılan Glastonbury aslında sadece müziği merkezine alan bir festival değil. Dans, kabare, tiyatro ve sirk gösterilerine de tanıklık edebileceğiniz 3,6 kilometrekarelik bir alana kurulu Glastonbury’de hayatınızın en unutulmaz anlarını yaşama ihtimaliniz oldukça yüksek!

 

Rock, elektronik, reggae, hiphop ya da bambaşka bir tür. Vücudunuzu ısıtan, kıvrak hareketler sergilemenizi sağlayan müzik türü hangisi olursa olsun burası kesinlikle sizi mutlu edecek. Bir düşünsenize daha önce Johnny Cash, Stevie Wonder, Leonard Cohen, David Bowie, Oasis gibi isimler burada binlerce müzik tutkununu ile birlikte tarihe imza atmış! Sadece geçen sene 203.500 kişinin  bazen yeşil bazen çamurlu görünen zemininde dans ettiği Glastonbury sizi çağrıyor. Bu çağrıyı ertelememenizi öneriyoruz!

Glastonbury’e gelmişken, şehrin yıllara meydan okuyan şapellerini, kitaplardan çıkmışçasına duran şehir merkezini gezmeyi ihmal etmeyin. 

Sziget

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki Eski Buda Adası’nda düzenlenen Avrupa’nın en çok bilinen festivallerinden birine merhaba deyin!

Bu sene 27. Yıldönümünü kutlayacak olan Sziget’in sadece son 4 senede Arctic Monkeys, Wiz Khalifa, Kendrick Lamar, Muse, Ed Sheeran ve Rihanna gibi jenerasyonumuzun en yetenekli sanatçılarına ev sahipliği yaptığını söyleyerek hızlı bir giriş yapmak istiyoruz! Çünkü burada hıza ayak uydurmak zorundasınız! Her sene 1.000 üzerinde gösteri ile diğer festivallerden farkını net bir şekilde ortaya koyuyor Sziget. Üstelik kocaman bir eğlence parkı, sayısız atölye, plajlar ve deneyim alanları olduğunu da düşününce burada neler yapmak istediğinize şimdiden karar vermeniz gerekebilir!

Budapeşte’deyken gündüzleri sakin, geceleri durmak bilmeyen bu şehri gezmeden dönmeyin. Buda ve Peşte bölgelerini birbirine bağlayan Zincir Köprü, Buda Kale Bölgesi, Uri Utca, Güzel Sanatlar Müzesi, Aziz Stefan Bazilikası gezilecek noktalardan sadece bazıları.

Sizlerin, konserleri festivalleri bahane edip, gezmeyi dört gözle beklediği şehirler hangileri? #tatilsebebi etiketiyle paylaşın, bir sonraki yazımızda değerlendirelim…

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu girin
Lütfen adınızı girin