Hepimizin küçük ya da büyük pek çok hayali var öyle değil mi? Peki ya kaçımız hayallerimiz uğruna çaba gösteriyor ve imkânsız gibi gördüğümüz düşlerimizin peşinden koşuyoruz? Belki de hiçbirimiz. Yaratıcı bir ruha sahip olan üniversiteli genç Berk Armağan’ın, herkesi özendirecek Süslediği Bardakları Satarak Dünyayı Gezen Gencin İlham Verici Hikâyesi var. Berk, hayallerini daha fazla ertelememek için harekete geçmiş ve denemekten hiçbir şey kaybetmeyeceğinin farkına vararak, yeteneğini hayallerini gerçekleştirmek için kullanmış.
Süslediği Bardakları Satarak Dünyayı Gezen Gencin İlham Verici Hikâyesi
Berk’in en büyük hayali dünyayı gezmekmiş. Maddi imkânsızlıklar sebebiyle hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulamayan Berk, yaratıcı kişiliğini ortaya koyarak muazzam bir işe imza atmış. Bir gencin, belki de her gün kahve içip çöpe attığımız karton bardakları birer sanat eserine dönüştürerek, hayallerini gerçekleştirme yolunda kullanabileceği kimin aklına gelir ki? Oldukça yaratıcı olan üniversiteli genç, “Üniversiteyi kazanıp İngiltere’ye gitmeyi çok istiyordum. Üniversitede 1 sene okuduktan sonra 2 defa dil okuluna gitmek için İngiltere Konsolosluğu’na başvurdum ama kabul edilmedim” diyerek bu işe nasıl azmettiğini anlatmış. Bundan yaklaşık 2 yıl önce otostop ile Türkiye’yi gezmeye başladığından, daha öncesinde İstanbul ve Tekirdağ dışında çok da bir yer göremediğinden bahsetmiş.
Gezgin ruhunu ortaya koyarak otostop ile Batı şeridini ve İç Anadolu bölgesinin bir kısmını gezmeyi başaran Berk için artık dünyaya açılma vakti gelince kolları sıvamış ve maddi imkânsızlıklarını ortadan kaldırmak için çalışmaya başlamış. Küçüklüğünden beri çizim yeteneğine sahip olan Berk, şimdiye kadar arkadaşlarına hediye etmek için bardak üzerine yaptığı çizimlerinden para kazanabileceğini düşünerek işe koyulmuş. İlk gün 12 adet karton bardağa çizimler yaparak bunları satmaya çalışmış. Olumlu sonuç aldığını görünce de çizdiği bardakları alıp Taksim’e satış yapmaya çıkmış. Bir bardak çizim süresinin 30 dakika ile 5 saat arasında değiştiğini belirten Berk, bardak başına 40-50 TL gibi bir ücret kazanıyormuş. Satışa çıktığında eline aldığı kartona “Avrupa’yı gezmek için para topluyorum. Bardaklarımdan satın alarak bana destek olmak ister misiniz?” yazarak destek toplamayı başarmış. Resimlendirdiği bardaklarını Interrail Türkiye grubunda da paylaşarak çok sayıda destekçi kazanmış.
Sonunda ihtiyaç duyduğu parayı toplamayı başaran azimli genç, ilk yurtdışı seyahatine 2016 yılının Ekim ayında çıkmış. Genç gezgin önce; Norveç, İsveç, Danimarka, Avusturya, Slovakya, Polonya, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İtalya ve Hırvatistan’ı gezmiş. Seyahat masraflarının yüzde 80’ini çizim yapıp sattığı karton bardakları sayesinde edindiğini belirten Berk Armağan, seyahatlerine devam ederek toplam 19 ülke ve 36 şehir gezmiş.
Gezi Anıları Karton Bardaklarda Sanat Eserlerine Dönüşüyor
Gezdiği yerlerde gördüklerini de karton bardaklarına resmetmeyi unutmamış. Hepsi birer sanat eseri olan bardaklarında; Fransa Paris’de bulunan Eyfel Kulesi, Almanya Berlin’deki Brandenburg Kapısı, Almanya Köln Katedrali, Polonya Krakow’daki Wawel Kalesi, Slovakya Bratislava’da yer alan UFO Köprüsü, İtalya’daki Pisa Kulesi ve Roma’da bulunan Kolezyum gibi daha pek çok ülke ve simgeyi, pek çok şehri resmetmiş.
Yeteneğiyle yapabileceklerinin farkına varan Berk, Avrupa gezisinden sonra yardımseverlik çalışmalarına da başlamış. Bu kez de bardaklarını sokak hayvanlarına mama toplamak için satışa çıkarmış. Karton bardaklara kedi, köpek çizimleri yaparak satan Berk, elde ettiği gelirin bir kısmını seyahate ayırırken, bir kısmını da sokak hayvanlarına harcamaya başlamış.
Berk Armağan’ın son projesi ise İstanbul’u gezip resmetmek. Sosyal mecralarda, internet sitelerinde, televizyon programlarında kendinden bahsettirmeyi başaran Berk’in hikâyesi yurt dışında da destek görüyor. Bu denli destek gören ve çok sayıda yabancı takipçisi olan Berk’in, İstanbul projesi ülkemizin tanıtımı açısından önem taşıyor. Berk İstanbul’u gezip simgelerini karton bardaklara resmetme projesine ilk olarak Kız Kulesi’nden başlamış. İhtişamlı St. Antuan Kilisesi, Boğaz’ın simgelerinden olan martılar, İstanbul denilince akla gelen padişah olan Fatih Sultan Mehmet, kendi okuduğu üniversite olan İstanbul Üniversite’si, her detayıyla Ortaköy Büyük Mecidiye Camii, İstanbul’un en görkemli yapılarından bir tanesi olan Yerebatan Sarnıcı, çizimi 8 saat süren Süleymaniye Camii, tramvay ve rengarenk evleriyle tarih kokan Balat, Berk’in İstanbul projesinde şimdiye kadar yer alan simgeler olmuş.
Berk Armağan, yalnızca hayallerini gerçekleştirmekle kalmıyor; hem oldukça geniş kitlelere hitap etmeyi başarmış oluyor, hem dünyayı gezme hayali olan pek çok kişiye ilham kaynağı oluyor, hem de ülkemizin turizm tanıtımı açısından önem taşıyan bu projenin fikir babası ve uygulayıcısı olarak takdirleri üzerine toplamaya devam ediyor.