Aylar öncesinden hazırlıklara başladığınız, büyük bir heyecanla gittiğiniz yurt dışı tatiliniz dolandırıcılar yüzünden kabusa dönebilir. Her yıl milyonlarca turist ağırlayan popüler ülkelerde dolandırıcılık hikâyeleri de maalesef gittikçe artıyor. İşte Yurt Dışında Dikkat Etmeniz Gereken En Yaygın Dolandırıcılık Yöntemleri:
1. Taksiciler
Havaalanından çıktığınız an tehlikenin başladığı ve neredeyse en sık rastlanan dolandırıcılık hikâyelerinin başında taksiciler yer alıyor. En bilindik şekliyle bindiğiniz taksinin sizi olması gerekenden çok daha uzun bir yoldan götürmesi taksicilerin bir numaralı dolandırıcılık yöntemi. Fakat bunun yanı sıra, sizi havaalanından alan ve indirimli otel öneren taksicilere de dikkat! Bu taksiciler, aldıkları turistleri indirimli dedikleri otele götürüyorlar ve otel yetkilileri indirimli oda kalmadığını söyleyerek, turistlere yüksek fiyatlı odaları satıyorlar, taksiciler ise anlaşmalı oldukları bu otellerden komisyon alıyorlar.
Gün içinde bindiğiniz bazı taksiciler ise, sizi bölgede herkesin bilmediği değerli mücevher, halı ve antikaların satıldığı bir yere götürmeyi teklif edebilir. Bu teklifi kabul ettiğiniz zaman ise, 5-10 dolar değerindeki eşyalara yüzlerce dolar ödemek durumunda kalabilirsiniz.
2. Ülkemize Hoşgeldin Bileklikleri
En fazla Roma, Barselona, Kahire ve Paris’te yaygın olan bu dolandırıcılık yöntemi, size çok sempatik gelerek paranızdan olmanızı sağlayabilir. Sokakta yürürken yanınıza sevimli bir şekilde gelip “ülkemize hoşgeldin” diyen ve bileğinize bileklik takmak isteyen dolandırıcılara dikkat etmelisiniz. Çünkü bu sevimli arkadaşımız başta hiçbir karşılık beklemeden taktığını düşündüğünüz bilekliklerin sizden parasını isteyecek ve buna karşı çıktığınızda iste sertleşecektir. Bu tür durumlarda polisi arayacağınızı söyleyerek dolandırıcıları uzaklaştırabilirsiniz.
3. Dikkat Dağıtarak Cüzdanınızı Çalan Yankesiciler
Genelde grup olarak çalışan yankesiciler, birçok şekilde turistlerin cüzdanını çalsa da temelde tek bir yöntem yatıyor: dikkat dağıtmak.
Bir adam ve kadının sokak ortasında kavga etmesi, birinin bir başkasını hırsızlık yapmasıyla suçlaması gibi tiyatrolar oynayarak kalabalığı etraflarına topluyorlar. Daha sonra ise bu kalabalık ve kargaşada çalabildikleri kadar cüzdan ve cep telefonu gibi değerli eşyaları çalıp kaçıyorlar. Yurt dışı seyahatinizde özellikle bu tip olayların yaşandığı kalabalık ortamlardan uzak durmakta fayda var.
4. Kucağınıza Oyuncak Bebek Atılması
Şaka değil! En çok Roma’da görülen bu dolandırıcılık yöntemi, sokakta tek başınıza yürürken bir kadının aniden çıkıp kucağınıza oyuncak bir bebek atmasıyla başlıyor. Siz olayın şoku ile bebeği gerçek zannedip, düşürmemeye çalışırken bu sırada yankesiciler çoktan cebinizden cüzdanınızı ya da çantanızı çalmış oluyor. Her şeyi fark ettiğinizde ise maalesef artık iş işten geçiyor.
5. Üzerinize Yemek Dökülmesi
Yurt dışında dolaşırken elinde soslu bir yiyecekle yürüyenlerden uzak durmanız şaşırtıcı şekilde faydalı olabilir. En fazla Rio de Jenerio’da karşılaşılan bu yöntemde, dolandırıcılar hızlı hızlı yürürken yanlışlıkla üzerinize elindeki yiyeceği döküyor. Nezaketen temizlemek için hemen ısrar etmeye başlayıp tüm vücudunuzu temizler gibi yaptığı sırada ise, cüzdanınızı ve telefonunuzu alıp götürüyor.
6. Sahte Polisler
Gittiği ülkelerin üniformalarını bilmeyen turistleri avlayan bu dolandırıcılar, sahte bir polis kostümü giyerek kurbanlarının yollarını kesiyor. Bölgede sahte para olaylarının yaşandığını söyleyip, cüzdanınızdaki paraları kontrol etmek isteyen bu dolandırıcılar bazen cüzdanınızı aldığı gibi kaçıyor, bazen de görevini yerine getiren bir polis gibi kontrol ettiği paralardan bir kısmını alıp cüzdanı size geri veriyor.
7. Yardımsever Vatandaş ve Fotoğrafçılar
Son zamanlarda hemen her ülkede sıkça kullanılan bu dolandırıcık yönteminde ise son derece yardımsever biriyle karşılaştığınızı sanarken yanılıyor olabilirsiniz. Genellikle sık sık fotoğraf çekilen turistik bölgeler ve meydanlarda bulunan bu dolandırıcılar, selfie ya da birbirlerinin fotoğraflarını çeken turistlerin yanına gidip yardımcı olabileceklerini söylüyorlar. Fotoğrafı çektikten sonra ise turistlerden para istiyorlar. Para vermek istemeyen turistlerin ise telefonlarını ya da fotoğraf makineleri alıp kaçıyorlar.