Fidel Castro liderliğinde gerçekleştirilen devrimden sonra ambargolarla karşı karşıya kalan Özgür Ruhlu Küba oldukça sıcak, renkli ve büyüleyici bir atmosfer sizleri bekliyor. Küba’ya adım attığınız andan itibaren sadece eşsiz güzellikteki plajlara, kıvrak Latin danslarının sihirli temposuna değil, geçen zamana karşın muhafaza edilen tarihi dokulara da hayran kalabilirsiniz.
Küba turu için yola çıktığınızda, mutlaka gezilmesi gereken yerlerin başında başkent Havana vardır. Havana’da gezerken her köşe başında sizi bekleyen Latin ezgileri her adımınızı dansa dönüştürerek keyifle gezmenize olanak sağlayabilir. Eski Havana’yı gezmeye başladığınızda tüm tarihi adeta dondurulmuş bir şekilde karşınızda bulabilirsiniz. Geziniz sırasında Plaza Del Armas Meydanı’nda Şehir Müzesi’ni gezebilir, açık kitap pazarına dönüştürülmüş meydanda Che’nin kullandığı otomobilin de sergilendiği Otomobil Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Yolunuza devam ettiğinizde, 1787 yılında inşa edilen Catedral de San Cristobal de la Habana ile karşılaşabilir, geleneksel yöntemlerle üretimine devam eden puro ve rom fabrikalarını gezerek ilginç bir deneyim yaşayabilirsiniz. Havana’daki Devrim Müzesi (Musea de la Revoulicion) ve Museo del Ministerio del Interior, günümüz Küba’sını oluşturan koşulları gözler önüne seren iki önemli müze olarak sizleri bekliyor. Devrim Meydanı’nda (Plaza de la Revolucion) yer alan Che, Camillo ve Jose Marti anıtları da, özgür ruhlu Küba’nın ilham kaynakları ile buluşmanızı sağlayabilir.
Havana’dan sonra sırada, ismini devrimin önderlerinden Camillo’dan alan Cienfugeos kenti bulunuyor. Liman kenti olan Cienfugeos sokaklarını gezmek ayrı bir heyecan verirken, sokak ressamlarının çalışmaları, hem sevdiklerinize hediye etmek hem de Küba’nın hatırasını taşımak için oldukça uygun fiyatlarla satılıyor.
1689 yılında kurulan Santa Clara da, Che’nin mezarının bulunduğu yerleşim yeridir. Vidal Parkı ve La Caridad Tiyatrosu da bu şehirde görülmesi gereken tarihi mekanlardan bazılarıdır.
Küba turu sırasında rotanızın üstünde olması gereken yerlerden biri de Trinidad kentidir. Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası’na eklenen kentin merkezi Plaza del Mayo pek çok tarihi bina, müze ve galeri barındırıyor. Cerro de la Vigio Tepesi eşsiz Trinidad manzarasını içeceklerinizi yudumlarken izlemenize olanak sağlarken 10 km’lik sahili ile Ancon Plajı da sizleri bekliyor.
Son durak Varadero ise plajları, gece hayatı, kokteylleri ve dans gösterileri ile Küba turunda gezilmesi gereken kentler arasında yer alıyor.
