
Türkiye’nin kapı komşusu Bulgaristan, kış sporlarıyla anılmaya başlayan tatil merkezlerinden biri haline geldi. Bansko, eşsiz kayak pistleriyle adrenalin tutkunlarına heyecan verici bir deneyim yaşatırken, tatil severlere Pirin Dağları’nın doğal güzelliklerini vadediyor.
Doğu Avrupa’nın en önemli kayak merkezlerinden biri olan Bansko, Pirin Dağları’na sırtını dayamış şirin ve küçük bir kasaba. Bansko, farklı seviyelerde sporcular ve kayak sporunun farklı disiplinleriyle ilgilenen kayakçılar için sayısız alternatif sunuyor.
Toplamda 65 kilometre uzunluğunda 18 farklı pist seçeneği ile kayak zevkini doyasıya yaşatıyor. Adını Dünya Kayak Şampiyonu Alberto Tomba’dan alan 2.470 metre uzunluğa sahip meşhur Tomba pisti ile kayak deneyimini zirveye taşıyabilirsiniz. Fun Park pisti snowboard meraklısı sporculara hitap ederken, Pirin Dağlarının kıvrımları, serbest stili benimseyen kayakçılara adrenalini yüksek bir kayak deneyimi yaşatıyor.
Bir dünya mirası Pirin Milli Parkı
Kayak turlarının yanı sıra, Bansko aynı zamanda doğal ve tarihi güzellikleri ile de görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Kasabanın sembolü olan Trinity Kilisesi ve mimari özellikleriyle dikkat çeken Velyan’s House’u gezebilir, kasabanın sokaklarında yürüyüş yapabilirsiniz. Bölgeye özgü lezzetleri tatmanız için yöresel Bulgar meyhanesi kapılarını size açıyor. Biyolojik çeşitliliği, eşsiz doğası, krater gölleri ve ormanları ile Pirin Milli Parkı, bir dünya mirası olarak UNESCO programı çerçevesinde korunuyor. Milli park doğa yürüyüşleri, trekking ve balık avı için sizi bekliyor.
Sofya’da tarihe yolculuk
Bansko turu kapsamında yapabileceğiniz turlardan biri de günübirlik Sofya gezisi. Bulgaristan’ın başkenti birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Balkanlar bölgesinin en büyük kilisesi olma özelliğine sahip Alexander Nevski Katedrali, altın kubbesi ve gösterişli mimarisi ile mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Sofya’nın köklü tarihinin izlerini bulabileceğiniz diğer binalar ise Milli Kütüphane ve Sofya Üniversitesi. Milli Bulgar Tiyatrosu ise Neo klasik mimarisi ile dikkat çekiyor. Sofya Heykeli, Banyabaşı Cami ve Rotonda Kilisesi’ni de ziyaret ederek bu tarihi geziyi tamamlayabilirsiniz.
İstanbul’a dönüş yolunda, Bulgaristan’ın en güzel kentlerinden biri olan Plovdiv’i ziyaret etmeyi unutmayın. Türkler tarafından Filibe olarak da bilinen, Osmanlı kültürünün izlerini bulacağınız bu güzel kentte yiyeceğiniz öğle yemeği ile turu noktalayabilirsiniz.