Kışkırtıcı, etkileyici, olağanüstü, korkutucu ve baştan çıkarıcı… Bu sıfatların hepsi Güney Afrika’da vücut bulmuş. Tükenmeyen cazibesi bundan kaynaklanıyor belki de. Vahşi doğa, gece hayatı ve mimari adeta dans ediyor bu coğrafyada. Heyecan dolu Güney Afrika Turları ile her şekilde hafızalarınıza kazınacak bir tatil sizleri bekliyor.
Altın Şehir Johannesburg
Çok zengin ama bir o kadar da fakir bir şehir Johannesburg. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin en kalabalık ikinci şehri olarak kayıtlara geçen Johannesburg’da, 1800’lü yılların sonunda hiç yerleşim yokken, altın madenlerinin keşfedilmesiyle nüfusu 10 yıl içinde 300.000’in üzerine çıkmış.
Şimdilerde ise dünyanın en büyük metropolleri arasında yer alan Johannesburg adeta bir zıtlıklar şehri. Gözlerinizi alamayacağınız muhteşem malikaneler, sekiz şeritli yollar ve virane sokakları ile insanı hızlı duygu geçişlerine sürüklüyor. Her ne kadar ülkenin başkenti Cape Town olsa da bütün para trafiği bu şehirde dönüyor. Bu nedenle yoksul ve zengin arasındaki çizgi burada daha net göze çarpıyor.
Afrika’nın baş döndüren atmosferini ve ülkenin dışından getirilen derleme ağaçlarla oluşturulan devasa ormanı izlemek için Carlton Tepesi’ne çıkabilir ve Johannesburg’u keşfetmeye buradan başlayabilirsiniz. Güney Afrika’nın yürek dağlayan tarihine meraklıysanız Apartheid Müzesi’ni ziyaret etmelisiniz. İstanbul’u aratmayan gece hayatıyla ziyaretçilerine günün her saati farklı bir alternatif sunan bu şehir her daim canlı, her daim değişken ve sürprizlerle dolu.
En Vahşi Yaşam Alanı Pilanesberg
Pilanesberg Ulusal Parkı, Johannesburg’a üç saat, Sun City’e ise sadece bir kaç kilometrelik mesafede bulunuyor. İlk zamanlarda sadece 3 kabileye ait olan bu park, 572 kilometrekarelik bir alana sahip ve Afrika vahşi yaşamının en tehlikeli 5 türünü barındırıyor. Fil, aslan, gergedan ve timsah gibi belgesellerde görmeye alışkın olduğumuz en tehlikeli ırkları bünyesinde yaşatan bu park, aynı zamanda 365 kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Bu doğal yaşam alanında taşıtla yol alırken özel durumlar dışında fotoğraf çekmek yasak. Ayrıca hayvanları beslemek için aracı terketmemeniz gerektiğini unutmayın. Zira doğal yaşam alanlarında hayvanların nasıl tepki vereceğini oradaki görevliler dahil kimse kestiremez.
Unutulmaz Bir Yaz Tatili için Sun City
Özellikle yaz tatilini geçirmek isteyen aileler için sayısız alternatifler sunan Sun City, Afrika turları için ilk akla gelen tatil bölgelerinden biri. Muhteşem su parkları, standart üstü eğlence kompleksleri, golf sahaları, casinolar ve safari bunlardan sadece bir kaçı. Gösterişli konaklama seçenekleri sunan Sun City, aynı zamanda Güney Afrika’nın en iyi iki vahşi yaşam alanlarından Madikwe ve Pilanesberg ulusal parklarının yanında bulunuyor.
Afrika’nın En Ucu Cape Town
Cape Town otelleri, Büyük Okyanus ve Hint Okyanusu’nun birleştiği suları görmek ve hatta denk gelirse dev balinaları ve Afrika penguenlerini izlemek için ilk adresiniz olmalı. Bunun sebebi sadece balinalar ve penguenler değil elbette. Nelson Mandela’nın sürgününün 27 yılını geçirdiği Robben Adası’nda bulunan müzeye dönüştürülmüş hapishane, tarihe tanıklık etmek için görülmeye değer.
Tarih ve coğrafya kitaplarında defalarca sözü geçen Ümit Burnu da doğal güzelliğiyle nefes kesen noktalardan biri. Şehrin en önemli sembollerinden biri de Masa Dağı. Tepesi dümdüz olan bu dağ, şehre ait her fotoğrafta muhakkak yer alıyor. 520 milyon yıllık bir deniz dağı olan Masa Dağı’nın zirvesine teleferikle ulaşabilirsiniz.
Waterberg’de Atla Safari
Afrika turları düşünüyorsanız vahşi yaşamın yoğun olduğu bir başka destinasyon da Waterberg. Waterberg, Kruger Park’la birlikte Güney Afrika’daki görülmesi gereken vahşi yaşam alanlarından biri. Ev sahipliği yaptığı vahşi hayvanları ziyaret etmek isteyen safari tutkunları için “atla safari” gibi farklı alternatifler de mevcut.
