öz konusu lüks turizm olduğunda seçeneklerin sayısı oldukça artıyor. En özel günlerini unutulmaz mekanlarda yaşamak isteyenler Avrupa ve Amerika’da yer alan şatolarda bu isteklerini yerine getirebiliyor. Düğün, parti ya da tatil gibi organizasyonlarda masalsı anlara tanıklık etmenizi sağlayacak şatolar kiralanabiliyor. Bol yıldızlı tatil köyleri, ultra lüks tekne seyahatleri gibi alternatiflerin yanı sıra siz de unutulmaz günlerinizde bir masalın içinde hissettirecek kiralık şatoları bir seçenek olarak değerlendirebilirsiniz.
Ren Nehri Manzarası: Oberwesel Şatosu
Oberwesel Şatosu, adını, içinde bulunduğu bölgeden alıyor. Oberwesel, Almanya’nın Renanya Palatina eyaletinde bulunan küçük bir kasaba. Bu küçük kasaba yeşillikler içinde bir şatoya ev sahipliği yapıyor. Almanya’nın doğusunda, Köln ve Stuttgart şehirleri arasındaki bölgede yer alan şato, tatil boyunca inzivaya çekilmek isteyenler için sakin bir alternatif olarak öne çıkıyor. Ren Nehri’ni tepeden gören Oberwesel Şatosu, insanlardan uzakta rahatça tatil yapmak isteyen gruplar için de odalarını kiralıyor. Kartal yuvasını andıran şatoda bir oda kiralamanın yaklaşık maliyeti ise günlük 250 Euro civarında.
Gotik Mimarinin İzi: Thornbury Şatosu
İngiltere, İskoçya ve İrlanda ile birlikte şatolar açısından oldukça zengin bir bölgede bulunuyor. Bir zamanlar prenslerin, düklerin yaşadığı şatolar bugün de ilk günkü gibi korunmaya devam ediyor. Britanya bölgesi şatolar açısından zenginliğini turizm gelirlerine de yansıtıyor. Tarihi ile dikkat çeken şatolar bugünlerde özel günler ya da tatiller için kiralanabiliyor. Bristol şehrinde yer alan Thronbury Şatosu da onlardan biri. İngiliz tarzı gotik mimari ile tasarlanan şato, otel ve restoran olarak ziyaretçilerine hizmet veriyor. İrlanda kraliçesi Mary Tudor’un da prenses olduğu dönemde bir süre bu şatoda yaşadığı biliniyor. 500 seneden uzun bir süredir ayakta olan bu şatoda konaklamanın fiyatı ise kişi başı günlük 300 Pound’dan başlıyor
Orta Çağ’ı Yaşamak için: Chateau De Ruffiac
Romantizm denince akla gelen ülkelerin başında yer alan Fransa, birçok büyük şatoya ev sahipliği yapıyor. Chateau De Ruffiac da Fransa’nın Dordogne bölgesinde, yeşillikler arasında yer alıyor. Özellikle balayı gibi romantik beklentiler ile gidilen dönemlerde sıklıkla kullanılan şato, arkadaş grupları ile gidilen tatillerde de kullanılıyor. 20 hektarlık geniş bir bahçesinin olması, kalabalık grupların bu şatoyu sık sık tercih etmesini sağlıyor. Chateau De Ruffiac bahar aylarında düğün planlayanlar için de güzel bir seçenek olarak öne çıkıyor. Sezondaki uygunluğuna göre şatonun odalarını da kiralamak mümkün. 8 adet yatak odası bulunan şatonun günlük kiralama bedeli ise sezona bağlı olarak 800-1200 Euro arasında değişkenlik gösteriyor.
Nehrin Üzerinde Bir Ada: Boldt Kalesi
A.B.D ve Kanada sınırını belirleyen Saint Lawrence Nehri’nin üzerinde yaklaşık 1864 adet ada bulunuyor. Bin Adalar olarak adlandırılan bu bölgedeki adaların bazıları Kanada Devleti’ne, bazıları ise A.B.D’ye bağlı durumda. Dünyanın en ünlü şelalelerinden Niagara’nın da yer aldığı bölgede bazı adalar Kanada’nın Ontario eyaletine bazıları ise A.B.D’nin New York eyaletine bağlı olduğu için buraya ulaşırken vizenizi ona göre almanız gerekiyor. İlginç bir aşk hikayesi sonucu ortaya çıkan Boldt Kalesi de burada bulunan Heart Adası’nda yer alıyor. Adını kalp şeklinde olması sayesinde alan adada New York’un eski milyonerlerinden biri aşık olduğu eşi için bir malikane yaptırmaya karar veriyor. Eşinin ani ölümü sonucu kalenin inşaatını da durduruyor. 73 yıl boyunca terk edilmiş olarak kalan kalenin restorasyonu 15 milyon dolar değerinde. Bugünlerde kale turistler tarafından ziyaret edilebiliyor. Hatta Amerika sosyetesinin gerçekleştirdiği düğünlere de ev sahipliği yapıyor.
