Almanya şehirlerinden bahsederken pek de aklımıza gelmeyecek, kömürler arasındaki mücevher diye anılan Essen şehrinden bahsetmek istiyorum sizlere. 2019 yılında kısa bir süre yaşadığımız bu küçük şehir ilk etapta pek cazip veya turistik gelmese de şaşırtıcı bir şekilde sizi bağlıyor kendisine.

1- Essen Hauptbahnhof (Essen Hbf)’da indiniz, Essen’e trenle de otobüsle de gelseniz sizi ilk karşılayacak yer bu tren istasyonu. Devasa gökdelenlerin arasında minicik gözüken bu istasyon aynı zamanda metro ve otobüs ağını da içeriyor ve şehri keşfetmeye başlamak için en doğru yer.

Hauptbahnhof’dan çıkıp bizdeki İstiklal Caddesi’nin minyatür bir hali olan Kettwiger Strase’ye geldiğinizde zamanda bir yolculuk yapmaya hazır olun, caddede kalabalığın arasına karışıp yürüyüp giderken bir anlığına kafanızı kaldırın. Bir kuyumcunun hemen üstünde yer alan, 2. dünya savaşından kalma mavi astronomik saati görünce çok şaşıracaksınız! Saat başına denk gelirseniz eğer 12 küçük kapı açılarak kasabanın tarihini temsil eden figürler ellerinde davullarla geleneksel şarkılar çalarak gününüzü güzelleştirecek. Prag’daki astronomik saatten sonra böyle bir sürprizle karşılaşmak gerçekten şahane olmuştu. Hayatın koşuşturmacası arasında ne gibi güzellikler kaçırabiliyoruz, farkında bile olmadan.

 

 

 

 

 

 

 

2-  Essener Dom: Caddede yürümeye devam ettiğinizde, Ortaçağ kasabasına gelmiş izlenimi verecek Essen Katedrali ile karşılaşacaksınız, burası aynı zamanda şehir merkezi. Dünyanın en eski heykellerinden Altın Madonna’ya da sahip olan Essen Katedrali hazinesi, yeraltı mezarları, devasa İsa heykeli ve gotik mimarisi ile son derece etkileyici. Çan sesleri eşliğinde bir mum yakın ve eğer açıksa kulelere çıkarak panaromik Essen manzarasının tadını çıkarın.

Katedralin hemen karşısında, Essen’de kaldığımız süre boyunca vaktimin çoğunu geçirdiğim şahane bir kitapçı var, Mayersche Essen, ben seyahatlerimde kitapçı gezmeyi çok seviyorum, ingilizce kitap koleksiyonu da gayet geniş olan bu kitapçıyı bir şey almayacaksanız bile gezmenizi tavsiye ederim, içerideki atmosfer muhteşem ve kartpostallar ya da almanca kitaplar bile insanın aklını başından alıyor.

Kitaplardan bahsetmişken, eğer vaktiniz olursa yine şehir merkezindeki Stadtbibliothek Essen, yani şehir kütüphanesine uğramanızı da tavsiye ederim, hayatımda gördüğüm en güzel kütüphanelerden biri! Camla kaplı çatısından, yağmuru izlerken kitap okumanın keyfi paha biçilemez! Türkçe romanlar ve kitaplar da mevcut, ücretsiz wifi da kullanabilirsiniz, cafe kısmı da var ve bir şeyler içip dinlenmek için çok kısa bile olsa bence vakit ayırın!

3- Essen bir alışveriş şehri olarak ün yapmış bölgede, Limbecker Platz, Rathaus Galerie Essen gibi alışveriş merkezleri dolup taşıyor bu yüzden, hatta Tarkan bile alışveriş yapmak için Essen’e geliyormuş 🙂 Tabi ki döviz kurları göz önüne alındığında daha çok şehir merkezindeki Alles 1 Euro (Ne alırsan 1 Euro) dükkanları bize daha cazip gelmişti 🙂

Aynı zamanda Essen konum olarak Düsseldorf, Dortmund, Köln, Münster, Bonn gibi şehirlere yakınlığı ile de çok avantajlı, hafta sonu Flixbus ya da ucuz bir tren bileti alarak 2 saat mesafedeki Amsterdam’a bile gidebilirsiniz, orada yaşayan arkadaşlarımız sadece alışveriş için günübirlik Hollanda’ya gidip geliyorlardı.

 

 

 

 

 

 

 

4- Grugapark: Asıl en favori yerimize geliyoruz, Grugapark Botanik bahçesi! Dünyanın 4 bir yerinden getirilen binlerce değişik bitkiye sahip bu kocaman park, gezerken kendinizi kaybedebileceğiniz bir yer! İster sandalye ve içeceklerinizi alıp çimlere yayılıp gökyüzünün altında keyif yapın, ister göl kenarında piknik yapın, ya da içerisindeki hayvanat bahçesinde baykuşlarla ve papağanlarla sohbet edin, isterseniz saatlerce kuş sesleri eşliğinde yürüyün. Özellikle hafta sonu çocuk arabalarıyla gezen aileler, bisikletleri ile gezen çiftler, arkadaşlarıyla keyif gençlerle dolu her telden insana hitap eden mükemmel bir yer. Nisan ayında kiraz çiçeklerinin de açmasıyla özel bir festival de düzenleniyor, bu döneme denk getirebilirseniz seyahatiniz daha da keyifli olabilir!

5- Essen’i klasik turist modunda gezmek isterseniz eğer, Zollverein Kömür Madeni Kompleksi ilk sırada yer alacaktır, Essen endüstri şehrinden çok daha fazlası evet ama şehrin kuruluşunda önemli bir yeri olan meşhur Krupp ailesi hakkında bilgi sahibi olmak için Dünya mirası alanı kabul edilen bu kompleksi ziyaret edin! İçerisinde kömür madenleri, buradan geçimini sağlayan işçilerin hayatları ile ilgili bilgiler edinebileceğiniz Ruhr ve endüstriyel tasarım ödülleriyle her yıl merak uyandıran Red Dot Design Müzeleri de yer alıyor, ayrıca Krupp ailesinin meşhur devasa malikanesi Villa Hügel ve gün batımının keyfini çıkarabileceğiniz ya da içeceğinizi alıp yelkenlileri izleyebileceğiniz Baldeney Gölü’nü de listenize ekleyebilirsiniz.

Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde yer alan Essen sıkıcı bir endüstri şehrinden çok daha fazlası kesinlikle!. Düsseldorf’a uçarak Essen’e trenle ya da otobüsle çok kolay ulaşabilirsiniz, ulaşımın en kolay olduğu, bir kere gördükten sonra mutlaka tekrar ziyaret etmek isteyeceğiniz şehirlerden birisi. Tatilsepeti’nin yurtdışı paketlerini takip edip, uyguna bilet alıp keyifli bir Almanya seyahati planlayın ve yolunuzu da mutlaka Essen’e düşürün!

Ayrıca Essen’den, baharatlı elma dilim patates kızartması Pommes yemeden, (sırf bu yüzden bile tekrar tekrar gidebilirim), astronomik saati görmeden, bir euroculardan alışveriş yapmadan, şehir merkezindeki buz pateninde kaymasanız bile sıcak şarap içip sosis yemeden dönmeyin! Şu an pandemi sebebiyle pek mümkün olmasa da harika konserlere ve konser mekanlarına da ev sahipliği yapıyor bu güzel şehir. Belki sadece sevdiğiniz bir grubu dinlemek için bile yolunuzu düşürebilirsiniz Essen’e.

Amber Güneysel

https://www.instagram.com/celebiambre/?hl=tr

 

Youtube: https://youtu.be/ktAEeKTHT00

 

https://www.facebook.com/amber.guneysel

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu girin
Lütfen adınızı girin