
Amsterdam; Hollanda’nın kuzeyinde konumlanmış bir şehir. Şehrin sözlük bilgilerine ve meşhur özelliklerinin listelerine her yerden ulaşabilirsiniz. Bunların arasında biraz daha geri planda kalan kısım müzeleri. İstanbul‘da yaklaşık 80 müze ve tarihi eser varken Amsterdam‘da yaklaşık 90 müze var! Nüfus ve yüzölçümüne oranlarsak kat etmemiz gereken daha çok yol var.
Müze; Türk Dil Kurumu’na göre Fransızca kökene sahip bilim ve sanat eserlerinin veya sanata ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı ve halka sergilendiği yer ve yapıya verilen isim.
Amsterdam sokaklarının da yaşayan bir müze olduğunu hatırlatmakta fayda var. Kanal Evler tarihi eser kapsamında olup izinsiz herhangi bir değişiklik yapmak mümkün değil. Bu koruyucu kurallara uymamanız durumda kendinizi kapının önünde bulabiliyorsunuz. O meşhur evler de böylece koruma altına alınmış oluyor. Yolda yürürken yanınızda gördüğünüz ev 1800’lerden kalma olabiliyor! E neden gidilmesin?!
HANGİ MÜZE?
Müze ziyaret planlamasından önce tabi ki ilgi alanlarına göre müze listesi çıkmalı. Bu ilk liste gerçek liste olmayacak ve azalmak zorunda! Elerken çok üzülüyor insan. İstiyor ki hepsini gezelim!
Kıstaslar pek tabi ki elimizdeki kaynaklardan ve kısıtlamalardan oluşuyor. İlk kısıtlamamız ziyaret süremiz. Örneğin bir hafta ise; ilk ve son gün gelişe gidişe harcadın, kalır beş gün. Beş güne beş müze olabileceği gibi, sabah ve öğleden sonra iki farklı müze de planlanabilir. Ama bu iki parçalı ziyaretlerde müze büyüklüğü ve iki müze arası uzaklık çok büyük önem taşıyor. Bu kıstası aklımızın bir köşesine yazıp azami gezebileceğimiz müze sayısını belirlemiş oluyoruz. Beş, bilemedin altı. Bizim ilk listemizde 15 müze vardı! Heyhat!
İkinci kısıt tabi ki maliyet ve henüz ilk listeden sadece gün sayısına bakıp eleme yapmadık. Ama tabi ki ilk listeye de bir gözden geçirip, en son giderim dediklerimizi de listenin sonuna gönderdik. Haliyle o listenin sonundakiler ilk gözden çıkarılacak müzelerden olacak. Bu listeden iki üç tane müze bu sayede rahatlıkla elenmiş olur. Listedeki her bir müzenin giriş fiyatlarına müzelerin internet sitelerinden rahatlıkla erişebiliyoruz. Fiyatlara şaşırmak tabi ki serbest. Hem “çok pahalı” dediklerimiz hem de “çok ucuzmuş ya” dediklerimiz olabiliyor. Haliyle bize yekün bir müze giriş maliyeti ortaya çıkmış oluyor.
İşin en keyifli kısmı geliyor! MuseumKaart! Detayları bağlantıdan görebilirsiniz. Maliyet karşılaştırma ve MuseumKaart ile bizim listedeki müzeleri karşılaştırma zamanı. Haliyle listemizdeki müzelerin hangilerine ortak bir kart ile giriliyor hangilerine girilemiyor görmüş oluyoruz.Ardından MuseumKaart mı yoksa teker teker müze giriş ücretleri mi rahatlıkla karar verilebilir!
Moco Museum’da MuseumKaart geçmiyordu. Gel gelelim Banksy sergisine gitmemezlik olmazdı! Haliyle gittik de!
İşte burada bir başka kıstas geliyor! İlgi alanlarınıza göre mutlaka görmek istedikleriniz size bir maliyetten öte kazançtır! Keşke gitseydim demek yerine iyi ki gitmişim demek daha güzel ya!
Müze seçerken konumlarına mutlaka bakılmalı! Hangi müze neredeymiş, konaklayacağınız yer nerede bilmezseniz müzeye varıncaya kadar müze kapanır. Burada benim çok sevdiğim bir görselleştirme uygulaması var: Scribble Maps. Çok rahat şekilde görselleştirip rotayı belirliyoruz.
Liste nasıl da kısaldı. Yedekte müze bulundurmayı unutmamak lazım! Ola ki gittiniz ve kapıda “kapalı” yazıyor. Nasıl da hayal kırıklığı. Müzelerin sitelerini gezerken kimi zaman tema ve sergi tarihleri bulunuyor. Onlara da göz atmakta fayda. Asıllar ve yedekler belirleniyor! Geriye sadece rota kalıyor.
Raylı sistem orada çok gelişmiş olduğu için rota belirlemek hiç zor olmuyor. GVB ile tanıştırayım sizi. Tramvay rotaları ve saatleri için bu taraftan buyrunuz. Ulaşım için de bir bütçe ayırmak gerekiyor. Her gün gidiş ve dönüş olarak hesaplayıp günün kalanında da hunharca yürüyüp sokaklarda kaybolanlardan olunuz! Yorulmadan gezilmiyor. Ama yine de karşılaştırmakta fayda var. İstanbulkart gibi kartı var. Binerken basıyorsun, inerken basıyorsun, bu kadar. Para yükleme falan da aynı şekilde çalışıyor. Hiç zorluğu yok efendim.
Zaman, maliyet, ilgi alanları, konum rotaya göre böylece müze listesi ortaya çıktı.
Çanta Müzesi, Rjiks Museum, van Gogh Müzesi, Rembrandt Müzesi, Yüzenevler Müzesi, Heineken Müzesi, Hermitage, Denizcilik Müzesi, Moco Müzesi.
Çanta Müzesi’nde akla hayale sığmayacak çantalar ve cüzdanlar var! Zamanının doktor çantasından, abiye çantasına, okul çantasına kadar! Belki de ömrüm boyunca çalışsam toplam kazandığım paranın kaç katı fiyatlardaki çantalara kadar. Çanta diyip geçmemek gerek!
Rjiks Müzesi bir seferde gezilmeyecek kadar büyükmüş efendiler! Biraz hızlanmak gerekiyor ve aşık olmamak lazım!
Van Gogh’a saygılarımızı bir kere daha sunduk! En kalabalık müzelerden birisiydi ama renklerini şu gözlerle gördük ya! Büyüteçle tablolarına bakıp boyaları nasıl da boca etmiş demedim mi? Tabi ki dedim!
Rembrandt deli miydi dahi mi bilemem ama mükemmel tabloları var! Işığına aşık olmamak mümkün değil. Yaşadığı evde tablolarını görmek paha biçilemez! Mermer gibi boyadığı ahşaba karşı hala şaşkınım!
Hermitage’da Osmanlı Süvarisi gördüm. Valla bak. İlk defa orada gördüm hem de. Tam zırhlı bir Osmanlı Süvari tahmin edin kaç kilo? Neredeyse yarım ton! 400 kilo! Daha bir çok eser vardı ki her birine bakamadım. İnsan üzülüyor kaçırdım diye.
Denizcilik Müzesi’ne gitmemek olmazdı. Hollanda sadece lalesiyle meşhur değil tabi ki de! Çok gelişmiş bir denizcilik bilgi birikimi var.Dünya’ya denizcililiği öğretmişler dersem abartmam.
Moco Müzesi’ne tabi ki Banksy’e gidilir ve eserleri görülür. Duvarı söküp oraya koyacaklarını düşünmemiştim.
Geri kalan tabi ki yedek listeydi. Ancak sokakta yürürken her an karşınıza müze gibi bir sokak, bir dükkan bir bina çıkabilir. Tabi ki meydanlarını ve binalarını unutmamak gerekir!