İstanbul’a geldiniz gezmek istiyorsunuz internette gezilecek yerlerini arattınız bir sürü tarihi yer, bahçeler, parklar çıktı karşınıza ama önce hangisine gitmelisiniz rotanızı nasıl oluşturmalısınız bilmiyorsanız işte bu yazı tam size göre olacak.

İstanbul’a gelmişken gezmeniz gereken görmeniz gereken tarihini anlamanız gereken çok fazla yer var ben bu yazımda size yollarda kaybolmadan, trafikte zaman kaybetmeden kısa sürede gezebileceğiniz rotalar oluşturacağım.

Öncelikle kalacağınız yerin konumu çok önemli. Merkezi konumlarda kalmanız rotanız için en önemli seçeneklerden biri. Peki bu merkezi konumlar neresi? Eminönü, Ortaköy, Bebek, Beşiktaş, Üsküdar gibi hem deniz ulaşımı hem de kara ulaşımı açısından kolay bölgeler.

Kalacağımız otelimizi seçtiysek sıra geldi listelerimizi oluşturmaya çünkü kocaman İstanbul’u gezebilmek için sadece üç günümüz var. İstanbul’u sadece bir tarihi yer gezeyim göreyim olarak konumlandırmak gezimiz için büyük bir hataya düşmemize sebep olacak çünkü İstanbul görmemiz gereken bir sürü sokağı, yapmamız gereken vapur yolculukları, denememiz gereken tatlar, gitmemiz gereken mekanları olan bir şehir.

Listemizi oluştururken gerçekten buraya neden gitmek istiyorum ve burada ne kadar zaman geçirebilirim gibi sorulara cevap ararsak ve bulursak eğer rotamız daha da güzelleşebilir. Öncelikle ilk defa geliyorsanız tarihi yarımada turu kaçınılmaz bir seçenek. Otelimizi tramvay,metro,vapur sınırlarında bir otel olarak düşünelim ve rotamızı çizmeye başlayalım. Öncelikle tramvay bizim için harika bir seçenek diğer araçlara göre biraz yavaş ancak şehrin merkezinden geçtiği için bizim için muhteşem bir seçenek.

1.GÜN

Birinci gün; gezimizin ilk günü tramvayla başlayacak ancak toplu taşıma kullanacağımız saatleri iş giriş çıkış saatlerine(8-9.30 akşam 17.00-19.00) denk getirmemeye özen göstermeliyiz. Otelinizin konumuna göre saat 9.30da bindiğiniz tramvaydan ‘laleli-istanbul üniversitesi’ durağında iniyorsunuz. Yolculuğun 20 dakika sürdüğünü farz edelim. Bu durakta inme sebebimizin hem İstanbul üniversitesinin mimarisini görmek hem de Sultanahmet’in sokaklarında yürüme fırsatı bulmak.

Buralarda gezmeniz gerken yerler. Kapalıçarşı, Sultanahmet camii, Ayasofya camii, Yerebatan Sarnıcı. Hepsi birbirine yürüme mesafesinde olan ve mutlaka görmeniz gereken bölgeler. Çarşıların içinde bulunan ‘kurukahveci Mehmet Efendi’den Türk kahvesi almayı unutmayın bu lezzet başka bir yerde yok. Geziniz bittiği zaman Sultanahmet’ten ayrılmadan muhakkak Sultanahmet Köftecisinde köfte ve piyaz yemelisiniz inanın yazarken bile canım çekti. Bunun için biraz sıra beklemeniz gerekebilir ama inanın buna değer. Sultanahmet’e gelmişken görmeden dönmeyeceğiniz park olan Gülhane parkına doğru harekete geçelim. İsterseniz bir durak tramvaya binebilir veya yürüyebilirsiniz. Gülhane parkı hem tarihi kokusuyla hem o kalabalığın içinde sakinleşebileceğiniz bir yer olması dolayısıyla sizi rahatlatacaktır. 9.50 de başlayan Sultanahmet yolculuğumuz saat 15.00-15.30 gibi görmemiz gereken yerleri de görerek sona erebilir.

Gülhane parkı geziniz bittikten sonra tekrar tramvaya binelim ve bu sefer ‘Sirkeci’ durağında inelim bu durakta inmemizin tek sebebi Hafız Mustafa isimli tatlıcı da tatlı yemek. Özellikle sütlü tatlılardan damak tadınıza göre uygun olan seçin ve çayla beraber Eminönü-Sirkeci manzarasının tadını çıkarın. Bu sırada dinlenmeyi veya çektiğiniz fotoğraflara bakmayı hatta sosyal medyada paylaşım yapmayı unutmayın.

Biliyorsunuz 3 günümüz var hızlanmalıyız saat 17.00 civarında Hafız Mustafa isimli tatlıcıdan kalkarsak eğer gezimiz hızlanabilir. Sırada Eminönü-Karaköy turumuz var. Eminönü-Karaköy gerçekten birbirine çok yakın ve mutlaka görmeniz gereken yerlerden.  Eminönü’nde Mısır çarşısını gezebilirsiniz bu bir alternatif ama eğer istemezseniz ben sizi daha çok Galata köprüsüne doğru yöneltmek istiyorum.

Eminönünden Karaköy’e yürürken kullanacağınız bu köprü karşısınız da kalacak Galata kulesi manzarası, köprünün sağında ve solunda balık tutan insanlar. İstanbul manzarası tam olarak size evet ben İstanbuldayım dedirtecek yerlerden ilk durağınız. Eğer isterseniz balık ekmek yiyebilirsiniz, gönlünüzce gezebilirsiniz. Karaköy’e doğru gelirken tam sağınızda Mabel çikolatacısı kalacak çikolataları gerçekten çok güzel denemenizi tavsiye ederim. Karaköy’e geldiğinizde sokağın büyüsüyle karşılaşacaksınız. Karaköy çok renkli bir sokağa sahip sıra sıra kafeleri, hamburgercileri,tatlıcıları hangisinde otursam diye uzun uzun düşündürebilir ancak benim önerim Karaköy Köşkeroğlu olacaktır. Tatlı kısmı da yemek kısmı da mevcut.

Dolaştık yorulduk akşam yemeğini hak ettik. Şimdi Köşkeroğlu’na oturup lahmacun, içli köfte, kebap vs  yeme zamanı.  Yemeğimiz bittikten sonra galata kulesine doğru bir yürüyüşe geçelim. Ben yürümenizi tavsiye ederim çünkü görülmeye değer gerçekten. Galata kulesine gidiş yolu biraz yokuş ama bence değer.  Galata kulesine geldiğiniz zaman kesinlikle en tepesine de çıkmalısınız. Çıkarken rivayeti unutmayın “Galata’ya ilk kiminle çıkarsanız o kişiyle evlenirmişsiniz.” Galata kulesinden sonra artık iyice yorulduk ama son bir rota olan İstiklal caddesini görmeden otelinize dönmemelisiniz. İstiklal caddesinde yürürken kestane alabilirsiniz. Mağazaları gezebilirsiniz caddede yürümekte çok güzel gelecektir. Taksimden metroyla, finikülerle tramvaya gidebilirsiniz ve bir seçenek daha otobüsler bu sayede konaklama yaptığınız otele dönebilirsiniz. Yoruldunuz dinlenme zamanıJ

2.Gün

Gezimizin ikinci gününe Beşiktaş, Ortaköy gibi rotalarla başlayacağız. Kaldığınız otelden Beşiktaş’a otobüs, tramvay, minibüs gibi araçlarla ulaşabilirsiniz. Benim tavsiyem sabah erkenden otelden çıkıp tramvayla Kabataş durağına gelmek. O duraktan Beşiktaş’a 15-20 dakika yürürsünüz ama o yol yürüyebileceğiniz en güzel yol. Hatta Dolmabahçe sarayını görmenize olanak tanır. Dolmabahçe sarayına kesinlikle gitmelisiniz orayı gezmeniz ve görmeniz kültürümüzü tanımanız için çok önemli. Oradan sonra sıra kahvaltıya geliyor ki sizi Beşiktaş kahvaltıcılar sokağına doğru alalım. Sıra sıra bir sürü kahvaltıcı göreceksiniz. İçinize sinen bir tanesine gönül rahatlığıyla oturabilirsiniz. Oradaki kahvaltıcıların gözde menüsü pişidir. Çeşit  çeşit pişiler. Güzelce kahvaltınızı yapın enerji depolayın günümüz uzun.

Kahvaltıdan sonra Beşiktaş çarşıda tur atabilirsiniz ve yolunuzu Yıldız parkına doğru çevirin ve Yıldız parkına giderken sağda göreceğiniz Midyeci Ahmet’ten muhakkak midye almalısınız. Yıldız parkı çok geniş ve büyük bir park.  Bir çardakta oturup midyenizi yiyin ve sonra parkı gezin. Harika köprülerle karşılacaksınız ve manzara sizi büyüleyecek.

Yıldız parkından sonra Beşiktaş vapur iskelesine doğru geri yürüyün ve evet işte ilk vapur seyahatiniz. Beşiktaş-Kadıköy vapuru yaklaşık 20 dakika sürüyor. Vapura binerken simit alıp martılara atmayı unutmayın.

Kadıköye geldiğiniz zaman kocaman bir çarşı karşılayacak sizi aynı Beşiktaş gibi gelecek gözünüze. Kadıköyde uğramanız gereken duraklardan biri Kadıköy baylan ve orada aşık olacağınız bir lezzet; kup griye. Krokan ve dondurmadan oluşuyor muhakkak denemelisiniz. Daha sonra Kadıköy’ü gezebilirsiniz. Vaktiniz ve enerjiniz varsa Bağdat caddesini görebilirsiniz. Caddebostan sahili de gezilecek alternatifler arasında ama yaka değiştirmek için Kadıköy merkezine geri dönmek zorunda olduğunuzu unutmayın. Bu kısmı sizin için serbest bırakıyorum biraz boş zaman size iyi gelecektir.

Geziniz bittikten sonra Beşiktaş’a geri dönün ve vapur iskelesinden iner inmez karşınıza çıkan otobüslerde Ortaköy otobüsüne binin. Otobüs sizi ikici kere evet İstanbul’dayım dedirten bir yer olan Ortaköy’e götürecek.

Ortaköy benim İstanbul da en sevdiğim semtlerden biri çünkü hem kumpir aşığı biriyim hem manzarası hem İstanbul’un göbeği.

Ortaköy de çarşıyı, Ortaköy cami gezdikten sonra sıra sıra dizilmiş kumpircilerden kumpir yemeyi unutmayın. 2. Gün gezimiz de otelinize dönerek son bulmuş oldu.

3.GÜN

Gezimizin son gününe geldik. Bugün size görmeniz gereken bir yer olan Üsküdar’a götüreceğim çünkü Üsküdar 3. Ve son ben istanbul’dayım dedirtecek size. Öncelikle ilk durağınız Üsküdar Çengelköy olacak buraya gelmek için Eminönü-Karaköy veya Beşiktaştan Üsküdar vapuruna binmeniz ve indikten sonra taksiyle çok kısa bir mesafe daha gitmeniz lazım.

Çengelköy de kahvaltı için Tarihi Çınaraltı’nı tercih edebilirsiniz hem bütçenizi zorlamaz hem de manzarası harika.

Uzun ve güzel bir kahvaltıdan sonra Üsküdar Kız Kulesine doğru alalım sizi ve ulaşım aracınız bu noktada taksi olmalı. Kız kulesine tekneyle geçiyorsunuz ve kişi başı 10-15 lira civarı. Kız kulesini kesinlikle gezip tarihine göz atmalısınız ve Üsküdar’a gelmişken kuzguncuk sokaklarını gezmeden olmaz. İstanbul’a yakın hafta sonu tatili yazısından da fikirler edinebilirsiniz.

3 günümüzü çok yoğun geçirmemek adına benim tavsiyelerim burada sona eriyor.

Gezimize eklenecek çok fazla rota, çok fazla tat var ancak bu 3 günlük geziden en fazla verimi almanızı bu şekilde sağlayabiliriz. Naçizane tavsiyem olarak Üsküdar’dan sonra hala vaktiniz varsa vefa da bulunan vefa bozacısından boza içebilirsiniz, bebek turu yapabilirsiniz, Üsküdar fethi paşa korusunu görebilirsiniz. Hatta Balat’a bile gidebilirsiniz. Balat gezisi vb geziler diğer blog yazıları da gelecektir.

Eğer sevmediğiniz bir rota olduysa diğer rotalardan eklemeler yapabilirsiniz. Umarım tavsiyelerim sizin için verimli olmuştur.

Sağlıkla mutlulukla kalın. Keyifli seyahatler.

 

İnstagram hesabım: @istanbulgezentisi

İsmim: Sılanur Sökmen

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu girin
Lütfen adınızı girin