
Anne-baba olmak tartışmasız dünyanın en güzel duygularından biri. Zorlu ve hiç bitmeyen bir sorumluluk demek ebeveyn olmak. İnsan bir kere çocuk sahibi olduğunda da geri dönüşü olmuyor artık. Bu sebeple iyi düşünmek ve hazır olmak lazım anne baba olmaya. Çocuk sahibi olduktan sonra da kendini unutmamak gerekiyor sağlıklı kalabilmek adına. Siz de bizim gibi gezen ebeveynler olmak istiyorsanız hadi buyurun yazıya.
Bebek doğduktan sonra 2-3 yıl evden çıkmayacak olmak kişinin kendisinden ve zevklerinden vazgeçmesi koşulsuz ebeveynlik bağlamında değerlendirilip normal karşılanıyor olabilir. Fakat biz çocuk sahibi olmadan önce de aksinin sağlıklı ve benzersiz bir deneyim olacağını düşünüyorduk. Bir yandan böyle düşünürken bir yandan da çevremizde bebeğinin konforu için yola çıkmaktan ve tatile gitmekten sakınan insanları gözlemliyorduk.
Genel olarak korumacı aile yapısındaki bireyler kendi ihtiyaçlarını ve psikolojilerini görmezden gelerek aşırı çocuk odaklı yaşamayı tercih ediyorlar. Günümüzde kendini feda etmek ve isteklerini ertelemek iyi ebeveyn olmakla eşleştiriliyor. Halbuki baskılanan duygular bir süre sonra mutsuz ebeveynlere dönüşmeye neden oluyor ve ‘kendime vakit ayıramıyorum’, ‘şunu yapamadım’, ‘bunu erteledik’ söylemleri dile geliyor doğal olarak.
Çevre etkisiyle bebekten dolayı kısıtlanmak ve yapmak istediklerimizi yapamayacak olma duygusu çocuk sahibi olmamızı biraz ertelemiş olsa da 2017 yılında güzel kızımıza kavuştuk.
Yeni Yol Arkadaşımız
Doğa ile iç içe olmayı, seyahat etmeyi, ekstrem sporları seven bir çift olarak ailemizin yeni üyesini kendi hayat akışımıza uydurarak bize eşlik etmesini sağladığımızda çok daha mutlu olacağımızı biliyorduk.
Aslında mesele sadece gezen ebeveyn olmak değildi bizim için. Önemli olan bizim isteklerimizle ve bebeğimizin ihtiyaçlarını harmanlayıp hayatı ıskalamadan yaşamaktı. Bebekten öncesi ve sonrası çok değişen bir şey yok diyebilmekti hayalimiz.
Öncelikle çevreden gelen ”gezin gezebildiğiniz kadar çocuktan sonra gezemezsiniz.’’ uyarılarına(!) kulaklarımızı tıkadık. Hatta bebeğimizle beraber hareket edebilmeyi o kadar çok istedik ki doğduktan sonra bütün stratejik planlamamızı buna göre şekillendirdik. Tabi ki bu bir tercih. Biz bu süreçte onun tüm ihtiyaç ve isteklerini mekana bağlı kalmadan gidermeye çalıştık.
Bir bebeğin maması, yemeği, uykusu, bezi, banyosu ev konforunda her şey elinin altında iken daha kolay olabilecekken önce biz zoru göğüsledik ki sonradan birlikteliğimizin keyfini çıkarabilelim.
Geriye dönüp baktığımda şunu çok net söyleyebilirim ki bebekle tatil yapmak oldukça keyifli. Hazırlık kısmı eksiksiz tamamlanan bir tatil unutulmaz deneyimler yaşatabilir size. Özellikle ilk 6 ay yol yapmak için de tatil yapmak içinde çok ideal. Henüz yemek derdi olmayan ve hareket kabiliyeti sınırlı olan bir bebekle tatil ilerleyen zamanlarda mumla aranacak bir fırsat olabilir. Tabi burada bahsettiğim herhangi bir rahatsızlığı olmayan sağlık durumu stabil bir bebek.
Gezen Ebeveyn Olabilmekte Püf Noktası: Organize Olmak
Keyifli bir tatil deneyimi için öncesinde stratejik planlama yapmak gerekiyor. İlk olarak sabit mi hareketli mi bir tatil planlıyorsunuz ona karar verip bu doğrultuda hazırlıklara başlamak en doğrusu olur. Sonrasında yapılacaklar rotaya karar vermek, iyi organize edilmiş fakat esnek bir plan hazırlamak(minik insanın nerede ne kadar neye izin vereceğini bilemezsiniz) ve rotaya bağlı ayrıntılı bir ihtiyaç listesi oluşturmak. 2 kişi gidilen tatillerde minimalist yaşam tercih edilebilirken bebekle kamp söz konusu olduğunda çok fazla eşya hazırlamayı, ne olur ne olmaz diyerek birçok şeyi düşünmeyi, ya hasta olursa diye ilaçları önceden planlayıp yanınıza almayı göze almanız gerekiyor.
Bir bebek doğduğunda yaklaşık 100 milyar beyin hücresine sahiptir ancak bu beyin hücreleri arasında yeterince bağlantı yoktur. Hayatının ilk aylarında beyin hücreleri arasındaki bağlantılar 20 kata yakın artar. Bu muazzam bir gelişmedir ve özellikle ilk aylarda duyular ve duyumlar yoluyla yaşanan deneyimlerin bebeğin beyin hücreleri arasındaki bağlantıları (sinapsları) oluşturmada ne kadar etkili olacağı tartışılamaz. Bu gelişim dönemlerine olabildiğince hareket, mekan, deneyim ve kişi sığdırmak zeka gelişimi açısından ne kadar önemli olduğunu bir düşünün. Ve zorlukları göğüslemeye bir de bu açıdan bakın.
Ayrıca bebeklerin uyum sağlama becerisi o kadar yüksek ki ev konforu dışında da olsa temel ihtiyaçları karşılanan ve genel rutini devam ettirilen bir bebek iyi bir yol arkadaşı olacaktır.
Geçtiğimiz 4 yılda biz de çok eşya hazırladık, çok taşıdık, çok yorulduk. Ama kızımız hayatin normalinin bu olduğunu kabullendikten sonra onunla hareket tadından yenmez bir hale dönüştü.
Bana göre gezen ebeveyn olmak demek bebekle yapmak istediklerini yapmaya cesaret etmek demek. Zorluklardan yılmamak ve çabalamak demek. En önemlisi yolda olmak demek.
Cesaretimizin ve cesaretinizin baki olması dileğimle…
Kampçıbebek