GÜNEY AMERİKA SEYAHATİNDE GÜVENLİK İÇİN ALACAĞIN ÖNLEMLER

Evet hepimiz o güzel kıtayı merak ediyoruz. Ve bazılarımız gitme fırsatını yakaladı. Ama özellikle saat 20:00 dan sonra birçok yerde yaşanan hırsızlık ve gasp olayları, zehirli hayvanlarla temas ve etkileşim, vs. tatilinizi zehre çevirebilir. İşte bu yüzden herkesin yapabileceği çok basit küçük önlemleri alarak keyfinizin kaçmasını engelleyebilirsiniz. Hem güzel bir tatil, hem güzel bir gezi, hem de yepyeni bir macera yaşayabilirsiniz.

İnsanları çok sıcak kanlı bir yer Güney Amerika kıtası. Ama ne yazık ki ekonomik zorluklar birçok ülkesinde bazı yerleri güvenlik anlamında zorda bırakıyor. Genel anlamda ele alıyorum çünkü Kolombiya’dan Ekvador’a, Peru’dan Şili’ye, Uruguay’dan Arjantin’e, Venezuela’dan Bolivya’ya Meksika’dan Brezilya’ya en büyük sorun turistler için bu ne yazık ki… Birçok insan bunlara çözüm getirmiş ufak ayrıntılarla. Bazıları oralı, bazıları Avrupa’dan gidip orada yaşayan insanlar… Bazıları da Türk. Olayın kökenini araştırırken ve gördüğümde ufak ayrıntıların sizleri bu olaylardan yüzde doksan engelleyebileceği izlenime vardım ve bunları sizlerle paylaşmak istedim. Seyahat etmek çok güzel. Ama güvenliğiniz ve hiç bilmediğiniz bir coğrafyada bu şekilde olaylar yaşamak sizi oldukça sıkıntıya sokabilir. Hatta bunları kendi ülkemiz de bile uygulayabilirsiniz. Öncellikle öyle kesici alet vs. gibi şeyler taşımak değil bu öneriler. Çok daha güvenilir ve akıllıca çözümler bunlar…

Hadi bakalım başlayalım. Madde madde sizlere aklıma gelen basit önlemleri yazacağım şimdi.

Saat 20:00 dan sonra yani hava karardıktan sonra yerel halkın gitmediği ve girmediği sokaklara asla yayan veya motorla girmeyin. Hatta bazı yerlere arabayla dahi girmeyin. Bunun için mutlaka hangi ülkeye giderseniz gidin kaldığınız otelde çalışan birilerinden bilgi alın. Ya da rehberiniz varsa boş kaldığınız da nerelerin güvenli olduğunu mutlaka sorun. Bu şekilde öğrendiğimiz yerler, sokaklar size olumlu geri dönüş şeklinde tatilinizi daha huzurlu yapma fırsatı sunacak. Kendin de gideceğin ülkeyi önceden araştırıp giderek bunu sağlayabilirsin.

Yanında asla tek cüzdanla gezme. Bir cüzdan yem için kullanılacak. Evet evet bildiğin yem. İçine sadece çok düşük bir miktar para koyun. Ve onu da mutlaka serbest şekilde cebine koy. Öyle zincirle filan bağlayıp milleti cebine odaklama yani. Hatta ön cebine koy o cüzdanı da. Esas kart ve paranı- ki yanında asla çok parayla gezme, kredi kartı kullanın- boynuna asacağın bir cüzdana koyun. Ve o cüzdanı asla yolda çıkarmayın. Diğer cüzdana mutlaka yeterli ama az miktarı bulundurun.

Döviz bozdurma işlemlerini mutlaka bankalarda veya güvenilir bir döviz bürosunda halledin. Ama dediğim gibi paradan yani nakitten çok kredi kartı veya visa/MasterCard bankamatik kartını kullanın. Ve bu işlemleri yaparken asla yalnız olmayın. Olmak zorundaysan ve yalnız başına tatile çıktıysan, o zaman da dediğim gibi bilindik, güvenilir ve kalabalık yerlerde bu işlemleri yapın. Mesela Venezuela’ya gittiysen böyle bir imkânın da yok. Çünkü para bulamıyorsun. Yapacağın tek şey karaborsa da dolar bozdurmak. Ve bunun için mutlaka yerel halktan veya orada yaşayan bir arkadaşından yardım almalısın. Yoksa o parayı bozdurman imkansız. Ve mutlaka bir çantayla gitmen gerek çünkü kurlara bakarsan ne demek istediğimi anlayacaksın. Sonrası daha zorlu tabii. İçinde milyonlarca para dolu bir çantayla 15. katında ki penceresini bile demir parmaklıklarla örten bir ülkeden bahsediyoruz şuan. Böyle bir yerde o çanta çok sıkıntı hele yayansan. O yüzden mutlaka yanında yerel halktan biri, arkadaşın olsun bu işlemlerde. Yani çok değişik gelebiliyor ama ne yazık ki durum öyle. Bir çikolata barına arabanın deposu doluyor yahu. Ekmek desen yok. Ama öyle güzel yerler var ki göreceğin… Bu dediklerimi yaparsan güzel bir geziye hazır ol😉

Yanında laptop, kamera gibi teknolojik aletleri sırt çantanda veya göstere göstere elinde taşıma. Aman diim bak. Bunu sakın yapma. Bence yanına alma bile. Kamera şartsa aksiyon kamera tarzı kameran olsun ama biri iyi biri düşük ücretli. Özellikle Brezilya, Venezuela gibi ülkelerde her yerde teknolojik alet gaspına rastlanıyor. Tavsiyem şudur ki otelinde gerçek telefonun, kameran, bilgisayarın olabilir. Ama burada da kandırma hedef saptırma taktiğini yapacağız. Eski ve işe yaramayan bir telefon ve herkesin bildiği numarayı kullanmadığın eski model bir cep telefonu ve hat yanında olsun. Yani kaybedeceğin veya sokak ortasında cep telefonunu ver diye birileri istediğinde sıkıntı çıkarmadan verebileceğin, sizi üzmeyecek kadar eski bir cep telefonu diyorum. Varsa tuşlu olsun. Öyle bir şeyi görünce zaten vazgeçiyorlar. 😂 Kısaca elinde yüksek ücretli bir telefonu sallaya sallaya gezersen bilin ki çekirge bir sıçrar, iki sıçrar üçüncüde o telefon gider. Bu madde uzun olacak ama genelde bu aletlerin gaspı çok yoğun. O yüzden en dikkat etmeniz gereken kısım burası. Mutlaka bunları yapın. O zaman rahat rahat eğlenerek, zevk alarak gezmeye ve keşfetmeye devam edebilirsin.

Kamera kısmını özellikle ayrı yazıyorum. Neden? Çünkü yanında sokaklarda tuşlu telefon olacak. Ve kamera önemli. Hem full HD çekim yapan hem de ucuz bir kamerayla çekimler yapacaksın. Ya bu kamerana da göz koyarlarsa? İşte küçük bir püf noktası. Kameranı alırken dahili bellek yanında kartla kullanılan bir aksiyon kamera al. Ve kameranla çekim yaptıktan sonra mutlaka o kartı yanında başka bir cebine at. Eğer olurda kamaranın başına bir şey gelirse, çektiklerin de gitmez. Ama İspanyolca biliyorsan hırsıza kibarca; kamerayı alabilirsin ama içinde ki kartta ülkenizin güzelliklerini çektiğim videolar var. Onu alabilir miyim de diyebilirsin. 😂 Bazıları vicdanlı… Onu almana müsaade edebilir. Ama biz işimizi garantiye alalım değil mi? 😉

Fark ettiysen hep biri karşına çıkıp isterse materyalleri verme olayından bahsettim. Çünkü hiç tanımadığın bir ortamda özellikle Güney Amerika’da böyle bir olay yaşayıp üstüne o materyaller için kavga edersen, genellikle polisler sizi suçlayacaktır. Dediğim gibi zaten bu gasp ve hırsızlık olaylarını genelde tek başlarına yapmıyorlar. Çeteleşme olayı çok. Yani sen o an orada iki tanesini dövebilirsin ama sonrası sıkıntı. Çünkü tanımadığın bir ülkedesin. Hiçbir şeyi tam olarak bilmiyorsun. Dil olarak İspanyolca da bilmiyorsan neler olduğunu anlamak oldukça zor oluyor. Diyelim ki böyle bir olay yaşadın ve polis müdahil oldu. Genelde seni suçluyorlar. Hatta bazı ülkelerde yerel halk sakın polise güvenme, onlar bizim dostumuz değil diyebilecek kadar polisten nefret ediyorlar. Hatta polisin aradığı birini gözümün önünde sakladıkları oldu. Neyse işte… Polisler bu durumda sizi götürecektir karakola. Turist olduğun için. Ve sonrası tam bir muamma. Çoğu rüşveti doğal görüyor. Bu yüzden çok daha büyük sıkıntı yaşayabilirsin. Sen, sen ol beni dinle ve dediğim gibi çift materyal ile hedef saptırma taktiğini yap. Hem maliyetsiz, hem başına böyle bir şey gelirse üzülmeyeceğin eşyalar olacak. Böylece sende tatilini ve Güney Amerika’yı çok daha sakin ve huzurlu hatta bu olaylarla, yahu başıma buda geldi be neler yaşadım neler diye anlatacağın olaylarla yaşarsın doya doya.

Evet biliyorum bazılarınız bunları dinlemeyecek. Yok kardeşim ben malımı ister eski ister yeni böyle bir durumda korurum diyebilirsiniz. Vallahi Muhammed Ali, Mike Tyson değilsen veya karate, judo, vb. sporları bilmiyorsan buna hiç kalkışmayın derim. Sonuçta tek kişiyle uğraşmayacaksın güven bana. Hani İstanbul’da Üsküdar da vapur beklerken veya Kadıköy de vapur beklerken is çıkışı, yanına bir çocuk gelir ve sana der ya… “Abe Boyam şu güzel ayakkabılarını…” Sonra sen istemesende siler üstünü… Sen dersin oğlum istemiyorum bir git yahu. Yok be abem senin gibi yakışıklı adamın ayakkabısı temiz olmalı diye yapışır sonra da para ister ya. Sen vermezsin bir anda yanında 10 kişi biter ya. İşte o hesap. Hadi burada çözüyorsun olayı. Sonuçta kendi ülken, kendi dilin, senin de güvendiğin insanlar var, yada kendin varsın. Orada bunlar yok işte. Yalnızsın yahu. Zaten çoğu emanetle geziyor. Bu yüzden önce sağlık dostum önce sağlık… Kendini korumak için çok düşük bir maliyetle bunu çizebilirsin. Hiç canını sıkmaya gerek yok yani. Ama illa yok Ender ben Güney Amerika’da bunu yaparım diyorsan gitmeden önce mutlaka kendini koruma sanatlarından birkaç hareket öğren bence😉 Yok şaka şaka bunu öğreneceksen öğren gene de abartmaya gerek yok. Ama yanında mutlaka biber gazı veya elektro şok cihazı bulundur. Kolay ve temiz önlemler. Özellikle biber gazı. Hatta otelde odada kendin bile yapabilirsin. Az biraz pul biber, zeytin yağı, kolonya… Küçük bir püskürtmeli şişeye koyun çalkalayın. Bir gün bekletin. Tekrar çalkalayın. Alın size mis gibi biber gazı. Aman ha rüzgar terse eserken sıkmayın yoksa gerçek anlamda tatil ve keşif yolculuğu zehir olur. Aman diim. Aman diim. Yani gerçeğini bulamıyorsan tarif bile verdim bakın size. Daha ne yapayım. Eğer biber gazı şansın yoksa mutlaka elektro şok cihazı bulundur yanında. Hızlı ve kesin çözüm. Bunlar şaka değil yahu. Yaşanmışlıkların dışa vurumu. Yani dediğim gibi çok zenginsen iki koruma tutar her yere rahat rahat girer çıkarsın da. Nerde bizde o para yahu. 😂

Mutlaka azda olsa İspanyolca öğren. Çünkü gerçekten birçoğu hiçbir şekilde İngilizce bilmiyor. Yani benim gördüğüm çoğu yerel halk bilmiyor. Otellerde tabii ki biliyorlar ama sonuçta ta oralara kadar gidip sadece otelde kalmayacaksın. Ama ben dışarı çıkmam gittiğim otelde konaklar içinde yemeğimi yer, gezmeden tozmadan ülkeme geri dönerim diyorsan sen bilirsin tabii o zaman İngilizce bile öğrenme gerek yok. Tarzanca bile yeterli😂 Üç beş cümle yeter zaten. Bu ne kadar? Buraya nasıl gidebilirim? Burası nerede? Merhaba, nasılsın? Teşekkürler bende iyiyim. Benim ismim…, Şunu, şunu, şunu istiyorum vb. gibi… Yani bilindik tatil dili. Bunun için Dualingo tarzı uygulamalar yeter de artar bile bence. Ama birkaç aylık derste olabilir. Bunu yaparsanız daha çok zevk alırsın bu turdan. Ayrıca güvenliğin içinde çok iyi olur. Çünkü bir mekanda İspanyolca bir şeyler isteyip onu yersen, ve girerken de Hola diye girersen aslında 1-0 önde başlıyorsun maça. Benden söylemesi. İspanyolca şart Güney Amerika için. Azda olsa…

Gelelim gece hayatına. Oldukça sıcak kanlı insanların olduğu bir ortamda gece hayatı da oldukça sıcak geçiyor. Ama…! Evet tabii ki aması var. Biliyorsun ama dedikten sonra önde ki cümlenin hiçbir anlamı kalmazmış. Şimdi ekonomik olarak oldukça sıkıntılı bir ortama gidiyorsun. Ama eğlenceyi çok seven insanların olduğu yerler bu ülkeler. Yada zenginin çok zengin fakirin çok fakir olduğu ülkeler. Burada ekonomik durumun el veriyorsa tabii ki lüks mekanlar sizi güvenlik olarak da korur. Ama ekonomi normalse ve çok para harcayamıyorsan gece hayatına, işte o zaman mutlaka güvenliğini sağlamak zorundasın. Sonuçta alkol şişede durduğu gibi durmuyor dostum. Sen içmesen bile içen insanların ortamına giriyorsun. Barlar, publar, discolar… Yapacağın şey şu. Öncelikle girebilmek. Yalnızsan bunun için kavalye veya dama ihtiyacın var zannediyorsun değil mi? Evet çok az yerde hala devam ediyor ama çoğu mekanda yok. Elini kolunu sallaya sallaya girebilirsin. Mekan isimleri sonra ki yazımda olacak. Bak sonraki yazımın pazarlamasını da yaptım.😉😂 Neyse konumuza dönelim. Mutlaka ve mutlaka içerde kiminle takıldığına dikkat etmelisin. Çünkü insan kaçakçısı veya ona yardım eden birileri bile olabilir. Veya çete mensubu. Özellikle kalabalık bir grupla takılıyorsa uzak dur. Sana dik dik bakıyorsa uzak dur. Sen bir şey alırken sürekli yanında olan birini görürsen uzak dur. Ödemelerini genelde aldığında hemen ödersin. Ödeme yaparken asla kart kullanma buralarda. Mutlaka nakit yap. Çünkü orada yaşayan arkadaşlarımın ve yerel halkın dediği buydu. Ki doğru söylüyorlar. Genelde kart bilgilerinin böyle mekanlarda çalma olayı çok oluyormuş. O yüzden özellikle gece hayatında nakitin kadar konuşacaksın.😉 O yüzden hani başta demiştim ya iki cüzdan olayı. Buralarda da geçerli tabii ki… Yani güvenliğe her yerde devam maddi durumlarda. Arkada mutlaka gözün olmalı. Bu konularda yemek yiyen ceylan gibi olacaksın Güney Amerika’da bir süre. Ufacık çıtırtı da hop kafayı kaldırıp etrafı süzeceksin.😂 Sen tedbirini al güvenliğini sağla sonra mı?  Gerçekten çok güzel ve egzotik şeyler yaşayacaksın bana inan😉

Ve gelelim şimdilik son maddeye. Tabii ki sağlık açısından güvenliğine. Bence Güney Amerika gibi kıtalarda en önemlisi. Öncelikle yurtdışına çıkışta sıtma ilacını ve gerekli aşıları mutlaka ol. Unutma sağlık her şeyin başı. Ve mutlaka sivrisinek kovucu bilekliği olsun. Veya sivrisinek kovucu sprey veya krem. Mutlaka sağlık sigorta kapsamını detaylı öğren ve yaptır. Bunlardan sonra kullandığın sürekli ilaçlar varsa ülkelere sokmak için faturaları yanında olsun. Mutlaka sorarlar. Gaviscon bile olsa. Gitmeden önce gideceğin ülkede ki sağlık kuruluşlarını öğren. Genelde yerel halk devlet hastahanelerinin hiçbir işe yaramadığını ve kliniklerin veya özel hastahanelerinin ise çok pahalı olduğunu söylerler. Ki bu yüzde doksan doğru. Gittiğin ülkelerde sağlık kuruluşlarının az çok yakın ücretlerini öğren. Yerlerini öğren. Ve tabii ki bizim gibi hayatında zehirsiz minicik yılanı bile kırlarda görüp çığlık atan bir toplumdan giden birileri için keşif turların da kırsal ve ormanlık alanlarda bambaşka canlılar görmeye ve onlara çok yaklaşmamaya özen göster. Biliyorsun dünyanın en önemli ormanları Amazonlar orada. Yani bin bir türlü canlıyla ve hayvanla karışılabilirsin. Özellikle kırsal bölgelerde her yerdeler. Sonuçta onlarda yaşamaya çalışıyor. Eğer olurda karşılaşırsan böyle hayvanlarla öncelikle sakın panik yapma. Gördüğün veya karşılaştığın hayvana göre tedbirini al. Mesela bir timsah gördüysen; Ohh ne güzel bir fotoğraf çekeyim deme. Uzaklaş. Büyüklüğüne göre özellikle kuyruk kısmına dikkat et. Maazallah bir vurursa kaya vurmuş gibi olursun mesela. Yada bir yılan gördüğünde zehirli mi zehirsiz mi olduğunu bilmiyorsun doğal olarak, uzaklaş ve hemen yetkililere haber ver. Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı. Düşün altında gezinen yılanları… İncitme üstüne basma… O yüzden yerlere sağlam bas özellikle kırsal kesime veya ormana gidersen. Az çok gittiğin ülkede ne gibi canlılar var öğren. Yani bilgilen. Bilgi güvenliğin en önemli ilk adımıdır her şeyde. Zaten şuan bu yazıyı da bu yüzden şuana kadar okudun öyle değil mi? Bilmediğin yere lank diye dalma ayrıca. Aman ha. Çok acayip şeylerle karşılaşıyorsun sonra. Olurda ormanlık bir yere gideceksen mutlaka ona uygun kıyafetlerin yanında olsun. Yani Amazonlara ayağında sandalet, üstünde şort tişört girmek istemezsin. Giderken mutlaka yanına ilk yardım malzemesi al. Ayağına mutlaka bot giy. Hava çok sıcaksa uzun ama keten tarzı pantolon giy. Yani özellikle böyle maceraları seviyorsan ve bunlara dikkat edersen muhteşem egzotik canlılar görebilir, onlarla onların ortamında bulunabilirsin. Tabii ki mutlaka yanında oraları bilen bir rehber eşliğinde. Yoksa işin gerçekten zor. Başka bir âlem çünkü. Ki bazı sinekler vücuduna kurt bırakabilir mesela. O yüzden her tarafını kapatan kıyafetler giymeni tavsiye ederim. Sağlığını iyi koru. Eğer olurda pandemi döneminde gidersen, olurda yani; maskesiz uçağa binme, gittiğin yerlerde de hijyen, mesafe ve maskeye özen göster.

Şimdilik bu kadar madde yeter bence. Güvenliğin önemli nerde olursan ol. Özelikle Güney Amerika’daysan… Muhteşem bir kıta. Muhteşem ülkeler. Çok sıcak insanlar. Ve muhteşem bir doğa… Ama sen sen ol bu geziyi kendine zehir etme olur mu? Dediklerimi yaparsan, oldukça zevk almış ve bu sorunları yaşamadan ülkeye dönmüş olursun. Yada belki dönmek bile istemezsin. 😉 Benim hayat mottolarım belli. EĞLENEREK ÖĞREN, ÖĞRENEREK EĞLEN. EĞLENEREK GEZ, GEZEREK EĞLEN… HAYATA SEVGİ ENJEKTE ETMEYE DEVAM gezgin dostlarım. Hadi öptüm KiB bye. Şimdilik tabii… 🤠🤟

Ad: Ender Serin

Twitter:@enderserin

İnstgram:@enderserinn

Facebook: Ender Serin(www.facebook.com/ender.serin.1)

LinkedIn: Ender Serin