Tarih sahnesinde rol almış uygarlığa ev sahipliği yapan Türkiye, birbirinden görkemli antik kentleriyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağarlıyor. Hititlerden Urartulara kadar büyük küçük pek çok uygarlığı topraklarında ağırlayan ülkemiz, gün yüzüne çıkmayı bekleyen çok sayıda tarihi değeri de topraklarında barındırıyor. Türkiye’deki antik kentler içinde Holywood filmlerine konu olacak denli meşhur olanları bulunduğu gibi keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda kent de bulunuyor. Size yakın olan antik kentlerden gezmeye başlayarak üstünde yaşadığımız toprağın tarihini yakından öğrenebilir, antik çağların büyülü dünyasına giriş yapabilirsiniz.
Yüce Ana Tanrıça’nın Yeri: Myra
M.Ö. 5. yüzyılda kurulan Myra Antik Kenti, önemli bir Lykia kenti olarak biliniyor. Antalya‘nın Demre ilçesinde bulunan kent, muhteşem kaya mezarlarıyla dikkat çekiyor. Günümüze sağlam bir şekilde ulaşan büyüleyici tiyatrosu ve kentin doğusunda yer alan nehir nekropoli denilen alanın hemen üstüne konumlanan kaya mezarları, uzaktan ardı ardına sıralanmış evleri anımsatıyor. Hıristiyanların en önemli azizlerinden olan Nikolaos’un Myra’da yaşaması, kenti özel kılan nedenler arasında başı çekiyor.
Sanatçılara Kucak Açan Kent: Teos
Sığacık’a yürüyüş mesafesinde bulunan Teos, arkeoloji literatürü içinde önemli bir yere sahip olsa da kazıları devam eden antik kentler içinde yer alıyor. Dioysos’un oğlu Athames tarafından kurulan kentin tarihi 3000 yıl öncesine dayanıyor. 12 İon kentinden biri olan Teos, diğer İon kentlerinden huzursuzluk çıkardıkları gerekçesiyle kovulan sanatçılara kapılarını açmasıyla bir sanatçı kentine dönüşmüş durumda. Teos gezilecek yerler arasında Dioysos Tapınağı, Agora, Odeon, Antik Liman, surlar, Helenistik ve Roma dönemi kalıntıları yer alıyor.
Yerleşik Hayata Geçişin Tanığı: Çatalhöyük
Konya‘nın Cumra ilçesi sınırları içinde bulunan Çatalhöyük, Neolitik ve Kalkolitik Çağ’ın en önemli yerleşim birimleri arasında yer alıyor. 9 bin yılı aşkın tarihiyle insanlığın ilk yerleşik hayata geçişine ayna tutmayı başarıyor. Tarımın başlangıcı hakkında çok sayıda bilgi barındıran kent, köylerden kentlere geçişe de ev sahipliği yapıyor.
Kusursuz Akustiğe Sahip Tiyatrosuyla Ünlü: Aspendos
Efsanelere göre Truva Savaşı’ndan sonra Pamphylia’ya gelen kahraman Mophos önderliğindeki Argive kolonicileri tarafından kurulan Aspendos, Antalya’nın Serek ilçesi sınırlarında yer alıyor. Kentin su kemerleri ve günümüze dek korunmuş amfi-tiyatrosunda kusursuz bir mühendislik becerisi yatıyor. 12 bin kişilik açık hava tiyatrosunun efsanelere konu olan kusursuz akustiği ve benzersiz yapısıyla her yıl binlerce turistin ilgisini çekiyor.
Manzarasıyla Büyüleyen Kent: Assos
M.Ö. 6. yüzyılda kurulan Assos, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi Behramkale Köyü’nde bulunuyor. Aristotales’in 3 yıl boyunca kaldığı ve bir felsefe okulu açtığı kent, Midilli Adası’nın tam karşısında yer alıyor. Muhteşem gün batımı manzarası sunan Athena Tapınağı ile birlikte Agora, Gymnasium, Bouleuteiron, Nekrapol, Stoa ve açık hava tiyatrosu gibi korunmuş pek çok yapıyı barındırıyor.
Efsanelerin Merkezi: Truva
Kazdağları eteklerine kurulan Truva, Çanakkale’nin Tevfikiye Köyü yakınlarında yer alıyor. Günümüzden 5 bin yıl önce kurulduğu tahmin edilen kent, Homeros’un İlyada adlı eserine de konu oluyor. Paris’in Helena’ya duyduğu büyük aşkın sembolü olan Truva, tarihin en büyük yıkımlarından birine de tanıklık etmiş. Şehri ele geçiremeyen Akhalıların tahta at hilesiyle Truva’yı ele geçirmeleri, film ve kitaplara konu ediliyor.
İlk Metropollerden Biri: Efes
M.Ö. 6 bin yılında kurulduğu düşünülen Efes, İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunuyor. Türkiye’nin antik kentleri içinde en meşhuru olan kent, benzersiz şehir planlamasıyla dikkat çekiyor. Artemis Tapınağı, Efes Antik Tiyatrosu, Celsus Kütüphanesi, Yamaç Evler, Yedi Uyurlar ve Meryem Ana Evi gezilmeden dönülmemesi gereken yerleri arasında bulunuyor. Zamanında hıristiyanların haç merkezi olan Efes, Asya’nın en önemli ticaret ve kültür merkezi olarak da biliniyor.