Son zamanlarda Tokyo kadar popüler olmaya başlayan, doğal güzellikleri ile ön plana çıkan Hokkaido adasında bulunan Sapporo, Japonya’nın beşinci büyük kenti olmakla birlikte 130 yıllık bir geçmişe sahiptir. Düzenli caddeleri, merkezde bulunan yüksek binaları, hemen hemen her yerde bulunan restoranları, kafeleri ve barlarıyla öne çıkan, planlı kurulmuş bir şehirdir. Otoyol ve kaldırımların altında yerleştirilen ısıtma sistemleri, aşırı kar yağışı durumunda yolların ve kaldırımların hep açık olmasını sağlamış, bu şekilde günlük hayatın aksaması önlenmiştir. Bu da bize şehrin alt yapısının büyük bir titizlikle düzenlenmiş olduğunu göstermektedir.

Üstelik şehir 2 milyon nüfusa rağmen güvenliğini hala sağlamakta, çocuklar 7-8 yaşından itibaren okula metro ile kendileri gidip gelmektedir.

Genelde Japonya denilince insanların aklında önce ilkbahar ve yaz mevsimindeki görüntüler canlanır. Oysa ki Japonlar için kışın ayrı bir coşkusu vardır. Şubat ayında düzenlenen festivaller onlar için geleneksel bir hal almıştır ve şölen tadında geçer. Sapporo, 1972’de Dünya Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yaparak adını duyurmuş daha sonra da Şubat ayında yapılan Sapporo Kar Festivali ile öne çıkmayı ve iki milyon turistin ilgisini çekmeyi başarmıştır. Bu festivalin nasıl çıktığına gelecek olursak, 1950 yılına kadar gitmemiz gerekir. O dönemde, bölgedeki üniversitesi öğrencilerinin Odori Parkında kendi kendilerine kar ve buzdan 6 büyük heykel inşa etmeleri, günümüzdeki bu festivalin temelini atmıştır. Zamanla parktaki bu etkinlik geliştirilmiş ve üzerine birçok şey katılarak bir festivale dönüştürülmüştür.  Düzenli olarak bilinen Japonlar, festival alanını da düzenli bir şekilde korumaktadırlar.

Bu festivalde heykelleri inşa edenlerin hepsi gönüllü heykeltıraşlardan oluşmakta, dünyanın dört bir yanından kente buz heykeltıraşı gelmektedir. Heykelin planını çizip gerekli işlemleri uyguladıktan sonra havanın iyice kararması beklenir. Bunun nedeni ise gündüz sıcaklığında karın şekillenmesinin zor olmasıdır. Gece olduğu zaman balta ve küreklerle karı yontarak istenilen şekil verilmektedir. Şubat ayı boyunca havanın eksi 10 derece civarında olması bu eserlerin bozulmasını engellemektedir.

Heykellerin temasına bakacak olursak bu festivalde dünyaca tanınmış ve tarihe geçmiş isimlere yer veriliyor. Ayrıca, parkın içinde dünya barışını simgeleyen dev bir heykelde bulunmaktadır. Festival alanına kurulan stantlarda yiyeceklerin yanı sıra meşhur Sapporo birası ve sıcak şarap satılmaktadır. Ayrıca, o kadar soğuğa rağmen Japonlar festivalde dondurma yemeyi ihmal etmemektedirler. Onlar için o kadar alışılmış bir durumdur ki emekleme çağındaki bebeklerine bile yedirmektedirler. Su içmek istediğinizde buzlu su ikram edilmektedir. Kısacası, festivali ve karın soğuğunu iliklerine kadar yaşamaktadırlar.

Festivalde yer alan konserler ve dans gösterileri bile öyle organize edilmiş ki, soğuktan korunmak için bütün önlemler alınmıştır. Sahneye çıkanlar ısıtma sistemli camdan bir fanusun içinde gösterilerini sergilemektedir. Ayrıca havai fişek gösterileri de gecenin vazgeçilmezlerindendir.

Büyük bir emek verilerek yapılan heykeller, gece olduğunda aydınlatılır ve ortaya büyüleyici bir görüntü çıkar. Fakat festival bittiği zaman heykellerin bozulması ya da erimesi beklenmeden vinçlerle yıkıyor ve her şeyi eski haline çeviriyorlar.

Görülmeye değer güzelliklere sahip olan bu festivalde sizde bulunmak, soğuğu doyasıya yaşamak ve Japonlarla birlikte eğlenmek istiyorsanız Japonya turlarına katılabilir veya Şubat ayında Japonya otellerinde yerinizi ayırtarak festival için erkenden bilet kapabilirsiniz.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu girin
Lütfen adınızı girin