
Evet, evet. Aniden gelen virüs saldırısı hepimizi eve kapattı. Şehirlerimizden, köy ve kasabalarımızdan dışarıya çıkamıyoruz. Alınan vizelerin tarihi geçti, pasaportların süresi doldu. Şehir dışına çıkmak, uçağa, otobüse binmek, bir otelde kalmak ,… Anksiyeteden panik atağa doğru yol almamıza sebep oluyor. Ama neredeyse her günü evde geçirdiğin 1,5 yıldan sonra içindeki gezgin daha fazla beklemeye niyetli değil. O zaman bir “Acil durum gezi planı” yapmanın zamanı gelmedi mi sence? Kendi şehrinde turist ol! Kulağa çok uzak geldiğinin farkındayım. Bu yüzden senin için kısa 5 ipucundan oluşan bir “Kendi şehrinde turist olmak isteyenler için acil durum planı” oluşturdum. Bu ipuçlarını takip ederek sana her gün yaşadığın şehirde, her an geçtiğin yollardan geçerek hiç gitmediğin bir ülkede gibi hissetmeni, görmediğin yerler görmeni ve yeni deneyimler yaşamanı garanti ediyorum. Planını hazırla, kulaklıklarını tak ve her gün geçtiğin yollarda kaybolmaya hazır ol!
Gezi planı oluştur
Artık her ülke ve şehir için bir gezi kitapçığı ya da bir internet bloğunda gezi yazısı mevcut. Bu kaynaklardan yararlanarak, yaşadığın şehirde turistik yerlerin bir planını çıkar. Daha önce gittiklerini ve tekrar gitmek istemediklerini eledikten sonra emin ol elinde daha hiç ziyaret etmediğin birçok müze, tarihi alan ya da önemli bir köprü kalacak. Öncelikle bu turistik alanları başlıklar halinde not et. Sırada bu yerlerin hangi semtlerde olduğunu çıkarmak var. Ziyaret edeceğiniz turistik alanın semti hakkında araştırmalar yap. Özellikle ara sokaklarda hiç beklemediğin hazineler çıkacaktır. Önemli kilise ve camiler, güzel manzara alanları, semt sakinlerinin düzenli olarak uğradığı kafeler gibi. Hepsini tek tek yaz ve daha önce o semti gezmiş olan kişilerin yazılarını okumayı, sosyal medyada konum bilgisinden burada çekilmiş fotoğrafları kontrol etmeyi unutma. Böylece her bir gezi alanı için ayrı günler ayırma şansın olacaktır.
Yürü
Zaten toplu taşıma kullanımı bir çoğumuzu korkutuyor. Yürümeye başlamak için bahane çok. Yakın destinasyonlara yürüyerek git. Uzakta kalan yerler içinse mümkün olduğunca içeride yürüyerek hatta kaybolarak dolaş. Yürümek, arka sokaklarda dolaşmak (güvenliği elden bırakmayın.) bir şehri öğrenmenin en güzel yoludur. Gezdiğiniz yerlerde daha önce yaptığınız planda dikkatinizden kaçan ya da o anda görüp ilginizi çeken yerlere uğramayı unutmayın. Semt sakinleri ile muhabbet edin ve önerilere açık olun. Belki küçük bir kafenin hikayesini dinlerken yeni şeyler öğrenecek ya da önünden geçtiğiniz bir evde daha önce hayranı olduğunuz bir şairin yaşadığını duyacaksınız. Bunlar ancak ayaklarınızı kullanarak elde edebileceğiniz bilgiler.
Her gün geçtiğin yola zaman ayır
İşe giderken, eve yürürken arabanı park ederken aslında o kadar çok şeyi gözden kaçırıyorsun ki. Şimdi tek yapman gereken işyerinin bulunduğu semte gitmen ya da yaşadığın evden dışarıya çıkman ve gözlerini açık tutman. Yanından geçtiğin eski bir kapıya gerçekten bak. Ne zaman yapılmış? Bir çeşmenin yanından geçerken dur ve ellerini yıka, üzerindekileri okumaya çalış veya incele. Resimlerine bak. Her gün arabanı park ettiğin otoparkın karşısında bir sanat galerisi var ve sen hiç gitmedin. Kapıdan içeriye gir ve bütün eserleri incele.
Tur rehberlerinden yararlanın
Türkiye’de her şehir bir turist cenneti. Her şehirde turist rehberliği hizmeti veren birçok turizm acentesi var, bir sürü üniversite öğrencisi harçlığını çıkartmak için tur rehberliği yapıyor ya da sadece bölgeyi iyi bilen birisiyle bile gezerek saklı şehrinizdeki saklı cennetleri keşfetme şansınız var. Bu kişiler bölgeye hakimiyetleri ile sizi şaşırtmaya hazırlar. İnanamayacağınız kadar yakınınızda ilk defa göreceğiniz yerler olabilir. Bunları kaçırmamak için konunun uzmanından destek almak her zaman en iyisidir.
Kendini turist gibi hisset
Kendi şehrinde dahi olsan kendini gezmeye ve keşfetmeye açık tutmalısın. Mümkünse günlük işlerinden arta kalan zamanlarda ya da günlerde sadece turist olmaya vakit ayır. Acele etme. Her yeri hazmederek farklı bir bakış açısıyla yaklaş her taşını ezberlediğini sandığın yollara. Gözünü açık tut ve fotoğraf çekmeyi unutma. Sadece kendine ve gezmeye ayırdığın bu zamanın öncesinde birinci ipucunu eksiksiz tamamladığına emin ol. Kendi şehrinde gezerken planlı olmak tahmin ettiğinden daha önemlidir. Aniden çıkan bir market alışverişi ya da yolda halletmen gereken işlerle kafanı dağıtmamaya özen göster.
Şebnem TOPALLAR
Instagram: @sebnemtpllr
Çok güzel bir makale olmuş. Eline sağlık…
Muhteşem olmuş salgında bile turist olabileceğiz.
Pandemi sürecinde benim için gerçekten faydalı Öneriler…En kısa sürede kendi şehrimi keşfe çıkacağım
Harika bir yazı olmuş . Tavsiyelerini uygulamak içim sabırsızlanıyorum
Kendi şehrimizi tanımlıyoruz maalesef, bizi şehrimizi tanımaya teşvik eden çok güzel bir yazı. Teşekkürler Şebnem
Yazıyı okurken çocukluğumdan beri yaşadığım İstanbul’un hiç görmediğim yerleri olduğunun farkına vardım.
Bu yerleri keşfe çıktığımı hayal etmek dahi içimi heyecanla doldurdu.
Şebnem hanım, yazınız sayesinde büyüdüğüm ve yaşadığım şehirde turist olmaya karar verdim.
Çok teşekkür ederim. Kaleminize sağlık.
Güzel tavsiyelerin için emeğine sağlık
Tebrikler harika paylaşım
Güzel içerik olmuş. Zaten bu salgın ortamında nereye gideceğiz ki. En azından şehrimizi tanıyalım.
Harika bir yazı. Uzun zamandır ihtiyacımız olan her planı, her motivasyonu içinde barındırıyor. Keyifle okudum ve hemen gezi planlarıma başladım bile. Bulunduğum şehirden ne kadar da uzak kalmışım bu pandemi sürecinde onu farkettim. Şimdi keşfetme zamanı! Teşekkürler Şebnem Topallar.
Çok güzel sıcacık bir yazı olmuş.En kısa zamanda uygulayacağım.Öneriler harika
Çok akıllıca teşekkürler
Çok güzel bir yazı.. Okurken farkındalık oluşturuyor. Hepsini dikkate alacağım.. Teşekkürler